ikinci maçımız kosta rika’ylaydı. futbolcuların üzerinde tarifsiz bir baskı vardı. ayaklar yere sağlam basamıyor,hepsi “biri çıksa da oyunu kurtarsa” diye bakıyordu. ikinci devrenin başlarında emre çıktı sahneye. golü attık ama bir türlü rahatlayamadık. nitekim yine maçın sonlarında bir gol yedik. hatta peşinden de bir topa altı pasta ıska geçtiler. (mesela o top gol olsa,bugün çok daha değişik cümleler kurulabilirdi. çünkü, elenecektik.)