3 hafta önce ankaragücü maçında üzerime giydiğim ve o maçı alınca uğur yapıp trabzon maçında da giydiğim, o maçta da 2-0 yenilgiden 2-2'ye taşıyıp hatta galibiyeti kaçırdığımızdan iyice uğur yapıp dün de 2008-09 sezonundan 11 numaralı mustafa pektemek forması ile tribünde yerimi aldım...
maçtan önce aklımda son yıllarda yeni td değiştiren ve kötü giden takımlara kaybettiğimiz puanlar vardı. bu açıdan sivasspor maçı kritikti. maçın ilk 15 dakikası çok baskılı oynadık ama bir türlü golü bulamadık. bu dakikadan sonra takım anlaşılmaz bir şekilde geri çekilmeye başladı. işte bu anda hem sivassporun sürekli oyunu yavaşlatması hem de biraz baskısını arttırması ile tehlike yaşamaya başladık. özellikle serdarın çok yakından çıkarttığı bir şut var ki tam pes'lik... ("zeynel" hani gerçekte böyle kurtarışlar olmazdı:p)
ikinci yarı orta sahada inanılmaz kötü oynayan ve hala nasıl ilk 11 de forma bulduğunu anlamadığımız kerem'in yerine mustafanın girişi ile takım hareketlendi. ilk 5 dakikada önce mustafa asist yaptı ama hurşit net pozisyonu kaçırdı. ardından mustafa sağdan girip şut çekti direğin yanından gitti. derken kahe kendi gayreti ile topu dokunmadan auta çıkartmaya kasan sivaslı defans oyuncusunun ayakları arasından topa basıp, önüne alıp mustafaya attırdığı golle iş bitti. çünkü tranva geçiren sivasın tüm direnci kırıldı. hemen kahe'nin çok sıkışık bir anda dibine girip aşırttığı nefis 2. gol geldi ve ardından 60da maç bitmiş oldu. bundan sonrası bizimkilerin fantazi denemeleri ile geçti gitti...
bu maçta ne yalan söleyeyim 2 sezondur lige damgasını vuran "sivasspor"un sahadaki zaman geçirmeleri, birbirlerine sakin sakin yapmaları, gol yedikten sonraki yıkılmaları felan biraz içimi burktu...
şunu da eklemek gerekir ki saatlideki sivassporlu taraftarlar maçtan sonra "herşeye" rağmen takımlarını alkışladılar. bence olumlu ve güzel bir hareketti bu...