milli ligin ilk gol rekorunu galatasaray alsancak stadında son deplasman maçında kırdı: 5-0. rakip sarı-kırmızılı formalı göztepe idi. bu göztepe istanbul'da galatasaray'la berabere kalmıştı.
sahaya bir an evvel netice almak azmi ile çıktığı görülen galatasaray elini çabuk tutarak istanbulda puan verdiği rakibinin, henüz 13 üncü dakikada "beraberlik ümidi" ile "her şey beraberlik içindir." prensinine uyan oyununu çözüverdi. metin bu dakikada coşkunun pasına yükselmiş kafa ile golü atmıştı. bunu coşkunun ceza sahası dışından filelere çarşan şutu takip ediyordu. dk. 37. galatasaray devreyi 2-0 galip bitirmişti.
umumi kanaat sarı-kırmızılı takımının tutukluktan kurtulduğu ve normal temposunu bulduğu merkezinde idi. nitekim ikinci devrenin başında tesis edilen baskı kısa zamanda hedefine vardı. ve kısa bir fasıla içerinde goller beşe yükseldi. 49 uncu dakikada nurinin ara pasını isfendiyar yakaladı, sürdü ve şutunu çekti. top kaleye giriyordu sedat çevirdi hakem henüz gole hükmetmemişti. yetişen metin yakın mesafeden bomba gibi şutla galatasarayın üçüncü golünü temin etti. 52 nci dakikada gol atma sırası cengize gelmişti. sağdan ortalanan topu genç futbolcu vole ile filelere taktı ve nihayet 53 inci dakikada metin son golü kaydetti. bu futbolcu göztepe ceza sahası içinde gole giderken düşürülmüştü verilen penaltıyı elbette metin çekecek ve top şimşek sürati ile bir anda kaleyi bulacaktı.
başta kalecisi ve solbeki olmak üzere bazı oyuncuları lüzumsuz bir sertliğe kapılan göztepe karşısında galatasaray artık çekinerek oynuyordu. normal şartlar altında bu fark çok daha büyüyebilirdi. maçın başındanberi göztepe kalecisi erdoğan ile adeta bir sinir mücadelesine girişmiş olan metini antrenör dikin 77 nci dakikada -muhtemelen bir hadiseyi önlemek için- oyundan çıkarışından sonra hücum temposu zayıflayan galatasaray müdafaaya kaçan bir futbola başvurdu. şimdi göztepe hakişmiyeti ele almış galatasaray ceza sahası içinde sık sık pozisyona girmeye başlamıştı. göztepe'nin bu üstünlüğü iyi oynayan galatasaray defansının ve her şutu mükemmel haraketlerle önleyen yükselin kurtarışları ile netice vermedi. böylece galatasaray milli ligin deplasman maçlarında puan kaybetmeyen tek takımı, fakat kırmızı grupun lideri olarak istanbula dönüyordu.