arjantin yenilgisinden sonra tüm çizmeye baştan aşağı sessizlik çöktü. sokaklar boşaldı. seyirciler tribünde, futbolcular da soyunma odasında çocuklar gibi ağladı.
nilgün cerrahoğlu
roma - italyanlar için dünya kupası, arjantin maçının oynandığı 3 temmuzda sona erdi. “ertesi gün” depresyonu etkisi ile hâlâ devam ediyordu. 28 milyon tv seyircisinin izlediği maçtan sonra çizmeye baştan aşağı sessizlik çöktü maskeler, kent meydanlarındaki çeşmelerde yapılan banyolar, klaksonlarla şenlenmesi beklenen yollar sıcak, mehtaplı bir temmuz gecesinden sonra bomboş kaldı. vip'ler için montezonolo'nun verdiği yarı final partisine ise tanınmış artistler ve politikacılardan hiç biri gitmedi.
italya - almanya finalinini oynanacağına kesin gözü ile bakan gök mavililer hâlâ yenilgi şokundan kendini kurtaramadı. maç sırasında tv'den duyulur bir şekilde arjantinli oyuncularla küfürleşen italyan futbolcular, yenilginin arkasından soyunma odasında çocuklar gibi ağladılar. ertesi sabah yapılan tv söyleşisine kapkara, siyah özlüklerle çıkan zenga ve bialli, arjantinlileri "efendice kazanmayı bilmemek"le suçladı.
gerçeği söytemek gerekirse, bir iki oyuncunun ötesinde asıl italyanlar kaybetmeyi bilemedi. hakeme, sağlam oyun kuramayan teknik direktör vicibi'ye penaltıları durduramayan kaleci zenga’ya, napoli'de oynayan maradona’ya ve hatta maçın oynandığı napoli kentine bile çamur attılar. maradona'nın tarafını tutmakla suçlanan bu güney italya kenti “yeterince italyan olmamakla" eleştirildi. yangına körükte giden maradona da napolililere "sizin italyan olduğunuz yılın bir günü hatırlanıyor, 364 gün unutuluyor." dedi. bunun üzerine italya arjantin maçının ötesinde müthiş bir “napoli polemiği" patlak verdi.
gerçek şu ki, ev sahibi olarak, süper stadyumlarda ultramodern güvenlik önlemlerine dek çok iddialı hazırlanan italya bu futbol kermesini, "kupa 90" onlara vaat edilmiş gibi yaşadı. "italya'nın bu kupayı nasıl olup da kaybettiğini anlamak güç" diye yazdı "corriere della sera" gazetesi ve ekledi "çünkü zafer için gereken her şey vardı. zenginlik, güç, kalite, düş gücü, coşku, sevinç ve neşe. teknik direktör vicini'nin emrinde, sahaya arka arkaya iki milli takım çıkaracak sayıda yetenekli futbolcubulunuyordu. üstelik, gol kralı schillaci de tam zamanında patlamıştı. işin başından beri italya havaya girmişti ve hep kazanmak için oynadı. ve oynamak için de hep kazandı."
her halükarda vicini ve süper futbolcuları şimdiden 1994 abd dünya kupası'na kendilerini hazırlamaya başladılar. yaşlıları eleyip baggio, schillacci gibi genç futbolcularla yola çıkacağını açıklayan vicini için bugün bari'de ingiltere ile oynanacak üçüncülük maçı yenilgi burukluğunu büsbütün arttırmaktan başka hiçbir anlam taşımıyor. ilk günlerdeki italya - çekoslovakya maçında gök - mavilileri görebilmek için karaborsada biletlere 900 bin lira ödeyen italyanlar şimdi maçı televizyonda bile seyretmek istemiyorlar.