üç farklı öne geçtiği ilk maçı ancak 3-2 kazanabilen bordo-mavililer, dün geceki rövanşta athletic bilbao'ya 2-0 yenilip, avrupa defterini kapattı. goller ezquerro ile yeste'den.
ilk maçta kendi evinde alınan 3-2'lik sonuç, ikinci maç için az da olsa avantajlı bir skor. yalnız ikinci maçın 6. dakikasında basit bir golü kalenizde görüyorsanız rakibin moral kondisyonunu arttırarak daha rahat oynama olanağı verirsiniz. maçın başlamasıyla birlikte seyircisinin desteğiyle athletic bilbao takımı, trabzonspor kalesinde yoğun bir baskı kurdu. bunun sonucu karşılaşmada savunmanın yerleşme hatasından ezquerro'nun ayağından attıkları golle 1-0 öne geçtiler. bilbao, orta alanda yeste ve orbaiz gibi iki çok yetenekli oyuncuya sahip. ilk yarının 25 dakikalık bölümünde bu iki oyuncunun yönlendirdiği ataklarda her iki kenardan da kalemize çabuk ve etkili gelerek pozisyonlar ürettiler. bu bölümde bordo-mavili takımda sağ kenarda yattara'nın ve solda lee'nin savunma oyuncularına yardımcı olmamaları sonucunda bordo-mavili savunma da dengesini kaybetti.
savunmaya takıldılar ilk yarının son 20 dakikalık bölümünde bordo-mavili takım, savunmasını orta alana kurarak belki de rakibi ikili-üçlü sıkıştırmalarla hataya zorlayınca trabzonspor daha etkili ataklar üretmeye başladı. fakat bilbao savunmasının yerinde müdahaleleriyle gol pozisyonu üretmede yetersiz kaldılar. ikinci yarı ise athletic bilbao, sahanın bana göre en iyi oyuncusu olan yeste'nin 62.dakikadaki mükemmel hareketleri sonucunda attığı golle 2 farklı skoru yakaladı ve de bu üstünlüğünü maçın sonuna kadar sürdürmesini bildi. trabzonspor'da bu maçta mehmet yılmaz gibi fizik gücü yüksek bir oyuncuya ilk 11'de şans verilmesi gerektiği düşüncesindeyim. yalnız şurası bir gerçek ki athletic bilbao dün akşam sahada ne yapacağını bilen, yardımlaşması üst düzeyde olan bir takım görüntüsündeydi. sonuçta bordo-mavili takım bana göre yapabileceğinin en iyisini sahaya yansıtmaya çalışmasına rağmen rakibin gücüne teslim olmak zorunda kaldı.