dayıoğlum mehmet ali abi: "kombine var gelir misin maça?" dediği zaman "gelirim abi" demiştim. amma velakin liseden arkadaşım gülçin'nin nikahının akşam 7 de olduğunu unutmuşum. ben nedense öğlen hatırlıyordum..
nikah güzel geçti. gülçin'nin tüm akrabaları gülçin'e benziyordu.
nikahtan çıkında arkadaşım hasan'nın balıkçıoğlu iş hanındaki ofisine geçtik. odasının mazarası gayet güzeldi. solumuzda anıtkabir, sağımızda ise 19 mayıs stadyumu vardı. saat sekizi çeyrek geçe gibi stat tarafından baya yüksek bir ses duyduk.
gol olduğunu tahmin ettik tabiki. futbolla ilgilenmeyen arkadaşım muharrem ne maçı olduğunu sordu. hasan ise "gençler trabzon maçı, sesin yüksekliğine bakılırsa gençler gol attı" dedi.
pek bir güldük.
eve gelip özetleri izleyince maçı kaçırdığıma üzüldüm açıkcası. iki takımda çok güzel goller atmış. trabzonun ilk golündeki enlemesine paslar çok şık. özellikle umut bulut'un kaleye şut çekmeyip verdiği ekstra pasa bayıldım.
bilal çubukçu'nun serbest vuruştan attığı gol ise sezon sonunda atılmış en güzel goller sıralamasına muhakkak girecektir.
gerçi bu dar açıdan atılan serbest vuruş gollerinde hep aynı şüphe biz futbol severlerin içine düşer: acaba orta mı yaptı?