izmir 27 (a.a.) — iki maç yapmak üzere atina’nın kuvvetli futbol takımlarından atinikos şehrimiz karşıyaka kulübünün daveti üzerine çarşamba günü izmir’e geleceklerdir. maçlar teşrinievvelin ikinci cuma ve dördüncü pazar günleri yapılacaktır. -- 30 eylül 1931 tarihli cumhuriyetten;
nasıl mağlûp olduk?
arkadaşımız s. galip b. maçı anlatıyor
sofya 27-28 eylül (sporculara refakat eden muharririmizden) — herkes hayrette... biz de, yunan'lılar da, hatta bulgar’lar da... mağlûbiyet hatıra gelebilirdi, fakat futbolu bizden yüksek olmadığını gördüğümüz bulgar millî takımına 5-1 gibi büyük bir farkla yenilmek akla gelmezdi.
*
maç sabahı hafif yağmur, biraz sonra kısa süren bir kar, nihayet öğleden sonra güneş. saat dörtte otelden otomobillerle yunag stadına gittik. dokuz on bin seyirci, stadı kuşatmış. saha yüzde ellisi kum olmak üzere bizim alışmadığımız derecede yumuşak bir toprak. bu yumuşak toprak - kaydetmek lâzım ki - takımımızın aleyhine oldu.
*
malûm merasimi geçiyorum. takımlar şu şekilde:
avni hüsnü burhan mithat nihat sami rebii fikret hakkı muzaffer niyazi
oyunun bütün safahatını anlatmaktansa umumî cereyanını ve mağlûbiyetimiz esbap ve avamilini tahlil edeceğim:
oyun başladıktan biraz sonra, iki müdafile kalecimizin hep birden topa atılması neticesinde bulgar'lar ilk sayılarını yaptılar. devrenin nihayetine doğru hakkı’nın bir şutu, bulgar kalecisinin plonjonuna rağmen beraberliği temin etti.
ikinci devrede müdafaamız daha fena ve geri oynadı. hücum hattı ise, geri kalan muavinlerle irtibatsız bir vaziyette şahsî oyunlarla beyhude vakit kaybetti. bu şahsî oyun tarzından hakkı’yi istisna etmek lâzımdır. hiç bekletmeden arkadaşlarına pas veren bu oyuncu, bütün oyunda, bir buçuk saatte, yerinde olarak yalnız dört pas aldı ve dördünü de hüsnü istimal etti: biri gol oldu, birini kaleci güç halle kornere attı, ikisi de kalecinin yetişemiyeceği vaziyetlerde direğe çarptı. hakkı'nın bütün oyunda soliçten pek az pas alması, sağiçten ise tek bir pas almaması - belki bir iki kişi müstesna olmak üzere - bütün kafilede hakkı’ya kasten pas verilmediği kanaatini hasıl etti. hatta bulgar’lar bile, beğendikleri bu futbolcuya niçin pas verilmiyerek fazla çalımlarla vakit geçirildiğini bizden soruyorlar.
*
ikinci devre başlar başlamaz hakkı'nın direğe çarpan güzel bir şutundan sonra, bulgar'lar hakimiyeti aldılar. müdafaa ve kalecinin fena oyunlarından hakkile istifade ederek kısa fasılalarla üç gol yaptılar.
oyunun bitmesine bir çeyrek kadar var. lehimize verilen penaltıyı bürhan dışarı attı. buna biraz sonra bulgar'lar beşinci golle mukabele ettiler.
*
hakem, maçı soğukkanlılıkla ve iyi idare etti. halk dürüst ve kibardı.
*
mağlûbiyetimizin ve mağlûbiyetteki büyük farkın sebepleri:
1 — sahanın çok yumuşak olması.
2 — her zaman olduğu gibi takımda taktik noksanı.
3 — kaleci ile iki müdafiin tasavvurun fevkinde fena oyunu.
4 — her zaman ofsayda düşebilecek bulgar muhacimlerine (antrenörün tenbihatına rağmen) ofsayda düşürmek sisteminin tatbik edilmemesi. bu da her iki müdafiin kendilerine itimatsızlıkla hücumları daima geri geri kaçarak karşılamak istemesinden ileri gelmiştir.
5 — muavin hattının aksaması.
6 — hücum hattımızın ileri, müdafaamızın çok geri oyunile sahanın ortasında, daima bulgar’lar tarafından tutulan bir boşluk hasıl olması.
7 — hücum hattında muzaffer'in çok fena oyunile sağ tarafın felce uğraması, hakkı'nın (kasdî veya gayriksadî) hiç denebilecek derecede az pas alması.
8 — beraberlikle biten ilk devreden sonra, nasıl olsa yeneriz fikrile gevşek oyunun idamesi.
*
bulgar’ların oyunu bizimkinden yüksek değil. hatta diyebilirim ki teknik itibarile faikiz. fakat maalesef her zaman olduğu gibi, atletik kabiliyetimiz, idmanımız, bilhassa oyun taktiğimiz noksan.
neden gol yiyoruz, neden fena oynuyoruz, onların oyununa karşı nasıl oynamalıyız, nasıl yaparsak gol olabiliyor? bu cihetleri hiç düşünmüyor ve ona göre oynamağı, oyunumuzu değiştirmeği beceremiyoruz. beceremediğimiz gibi antrenörümüzün bu husustaki ikazlarını, nasihatlerini dinlememeği de bir marifet sayıyoruz.
yugoslâvya ile yapacağımız maçta takımın bir iki noktasının, bilhassa en çok aksıyan oyuncuların değiştirileceğini tahmin ve zannediyorum.