atina'da, halk maçın neticesini öğrendiği zaman böyle bağırdı
zamanımızda spor ve atletizm hakikaten bir din ve mezhep olmuştur. sporcular yüksek bir terbiyei içtimaiye göstermeğe başlamışlardır. bu meziyetlerin, yunanistan'dada, doğrusu gıpta edilecek bir mertebeye, vâsıl olduğunu görüyoruz.
şehrimizde çıkan (avyi) gazetesine atina’dan yazılan bir mektupta istanbul’da yapılan türk - yunan maçlarının neticesine karşı yunan milletinin ne büyük bir alâka gösterdiği izah edilmektedir. birinci maçta, ve bilhassa, artık son bir muvaffakiyet beklenen ikinci galatasaray maçında neticeyi anlamak için gazete idarehaneleri ve spor kulüpleri önünde saatlerce bekliyen azim halk kütlelerinin kesafetinden seyrüsefer müşkülâta uğramış ve hatta tramvay seferleri bir müddet inkitaa uğramıştır.
fakat en ziyade calibi dikkat ve takdir olan cihet şudur ki bu halk kütleleri maçın neticesini öğrendikten sonra da:
— mağlûp olmakla beraber yaşasın olimpiyakos! diye bağırmışlar, arkasından da hemen:
— yaşasın türk futbolcuları, yaşasın galatasaray! diye bağırmışlardır.
hakikî spor ve atletizm terbiyesinin ve centlimenliğin yunanistan’daki bu inkişafına karşı biz de «yaşasın galatasaray! avazelerile kendi takımları aleyhine kazanılmış bir zaferin âmillerini takdir etmek gibi bir meziyet göstermişlerdir.