maçtan sonra, türk ve yunan takımları kolkola ve samimî bir surette alkışları arasında sahayı terkettiler
yunanistan şampiyonu olimpiyakos takımı dün ikinci maçı galatasaray takımımızla yaptı ve bu defa da 2-0 mağlûp oldu. galatasaray takımının, cuma günü fenerbahçe’nin kazandığı galibiyeti takviye ve tarsin eden dünkü parlak zaferinden sonra artık türk futbolunun komşu yunanistan futboluna faik olduğunu cesaretle iddia edebilir ve bundan dolayı da bir iftihar hissi duyabiliirz.
futbolcularımız, bulgar leviski takımına hiç te lâyık olmadıkları halde mağlûp olmanın acısını, belgrat ve yunanistan şampiyonlarını büyük farklarla mağlûp etmek suretile çıkarmışlardır. artık yüreklerimizi sızlatan o mağlûbiyetin ıstırabını unutur ve oyuncularımızın o fena ve gevşek oyunlarını affedebiliriz.
yunan şampiyonu olan bu takımı dün ikinci defa yenmekle spor tarihimaze parlak bir sahife daha ilâve edilmiş oldu. olimpiyakos takımının buraya nasıl bir ümit ve nasıl bir haleti ruhiye içinde geldiğini düşünürsek elde ettiğimiz muvaffakiyetin büyüklüğü bir kat daha artar: dün bize çok güzel bir zafer daha kazandıran galatasaray takımını bütün heyecanımızla tebrik ve takdir ederiz.
stadyom, cuma günkü kadar kalabalık değildi, maamafih balkon ve bütün tribünler, dolmuş, duhuliye mevkiinin dört tarafı insanla çevrilmişti.
dün saha kenarındaki iskemleler kaldırılmış, bu suretle sahaya kimse çıkarılmamıştı.
bu suretle ilk defa stadyomda ciddi bir inzibat tesis edilmiş, zabıta ve stadyom idaresi birinci defa olarak vazifesini yapmış bulunuyordu.
dünkü maçın neticesi hakkındaki düşünceler maçtan evvel çok muhtelifti. bir çokları yunan şampiyonunun bir günlük istirahatten sonra daha iyi oynıyacağını ileri sürüyor ve maçı kazanacaklarını ümit ediyordu. diğer bir kısım da galatasaray’ın canlı bir oyun gösterebildiği takdirde mutlaka galip geleceği kanaatini besliyordu. hakikat, ikinci şekilde düşünenlerin noktai nazarında isabet ettiklerini gösterdi. galatasaray, hakikaten sarı-kırmızı’ya has olan canlı, azimkar ve ateşli bir oyun oynadı, bu suretle rakibine faik olduğunu bilfiil isbat etti ve muvaffak oldu.
zaferin kıymeti büyüktür.
galatasaray, selanik şampiyonu «aris» takımına karşı da ayni şekilde hareket etmiş, iki gün evvel fenerbahçe ile berabere kalan aris’i 1-5 münhezim etmişti. dünkü maçın neticesi her ne kadar aris maçındaki gibi muhteşem olmamakla beraber ondan daha şereflidir. çünkü olimpiyakos selânik şampiyonu değil, bütün yunanistan kulüplerini mağlûp ederek yunanistan şampiyonu olan kuvvetli bir ekiptir. iftihar edebileceğimiz asıl nokta da budur.
takımlar saat beşte sahaya çıktılar. evvelâ misafirlerimiz, sonra galatasaray geldi. misafirlerimiz, gene halkı selâmladılar ve şiddetle alkışlandılar.
saha ortasında mutat merasim yapıldı, bayraklar teati edildi. nihat birinci devrede rüzgâra karşı oynamağı tercih etti, sıralandılar. galatasaray dün yazdığımız gibi şu şekilde idi:
ulvi bürhan vahyi suphi nihat mithat mehmet kemal faruki necdet lâtif rebii
yunan takımı fener’e çıktığı şekilde idi.
hakem m. kaçef, 5,15 te oyuna başlama işaretini verdi. oyuna biz başladık; onlar mukabele ettiler ve biz sağdan yunan kalesine inerken leblebi mehmet kale önünde düştü, bu güzel akın neticesiz kaldı. üçüncü dakikada bize bir favul oldu, müşkülâtla kurtarabildik. arka arkaya misafirlere iki favul cezası verildi, bunlardan da bir netice hasıl olmadı.
galatasaray hücumda ve ilk gol!
üçüncü dakikadan sonra galatasaray faikiyeti aldı. muntazam hücumlar yapıyorlar. beşinci dakikada rebii’den mehmed’e giden güzel bir pası, mehmet demir gibi bir şütle sol zaviyeden ağlara taktı. galatasaray beşinci dakikada ilk golü yapmıştı. şiddetli alkışlar bu golü tes’it etti.
galatasaray ateşlendi, arka arkıya hücum yapıyor, rebii yıldırım gibi kaleye indi, fakat favul yaptı, hücum neticesiz kaldı. misafirlerimiz 9 uncu dakikada korkulu bir akınla kalemize kadar indiler, müdafaamız tehlikeyi atlattı; topu muhacimlere gönderdi. galatasaray sağdan, soldan mütemadiyen akın yapıyor, soldan yapılan hücumların çoğunu lâtif bozuyor. rebii bu hücumlardan birinde kaleye girerken ceza çizgisi içinde bir çelme ile düşürüldü, fakat hakem penaltı yerine frikik cezası verdi, gol olmadı. bu dakikalarda galatasaray, misafirlerin kalesini bir çember içine almış gibi idi, korkulu akınlar yapıyor, her an gol vaziyeti ihdas ediyordu. on beşinci dakikaya kadar belki 10 dan fazla akın yaptık. bunların ekserisi sol taraftan oldu, çok tehlikeli variyetler ihdas ettik. buna rağmen ikinci sayıyı kaydetmedik ki, bunun âmili lâtif'in bozuk oyunu idi.
yunan'lılar hücuma geçiyor!
misafirlerimiz 16 ıncı dakikadan sonra bu müşkül vaziyetten kurtuldular. iyi bir akın yaptılar, avut oldu. 22 inci dakikaya kadar misafirlerimiz nisbî bir hakimiyet tesisine muvaffak oldular. bu sıralarda ulvi güzel bir kaç kurtarış yaptı. 22 inci dakikadan sonra galatasaray gene akına başladı. necdet, rebii'nin güzel bir pasını kaçırdı, pasla beraber gol de kaçtı. böyle bir vaziyetle 29 uncu dakikada gene karşılaştık, bu da ötekinin akibetine uğradı. otuzuncu dakikada bize bir korner oldu. dışarı attılar. arkasından galatasaray yıldırım gibi yunan kalesine indi, mehmet ortaya güzel bir pas daha verdi. bu da boşa çıktı. 36 ıncı dakikada mehmet topu sürerek kaleci ile dört metrede karşı karşıya kaldı, fakat topu kalecinin avucunun içine attı. 40 ıncı dakikadan sonra misafirlerimiz tekrar hücuma geçtiler, ulvi bir kaç kurtarış daha yaptı. misafirler gol yapmak için çok uğraşıyorlar, fakat arslan nihad’ın hakikaten ortasında arslan gibi oynadığı müdafaamız bırakmıyordu. ilk devre bu suretle sonuna kadar devam etti ve bitti.
ikinci devrede
ikinci devrede herkes lâtif'in değiştirileceğini ümit ediyordu, fakat bu akıllıca hareket yapılmadı, latif ipka edildi.
ikinci devrenin başından dokuzuncu dakikasına kadar misafirlerimiz, galatasaray’ı sıkıştırdılar. arka arkaya hücum ediyorlar, kalemize kadar iniyorlar, müdafilerimiz zorlukla bu hücumları kesebiliyorardı. bu vaziyet bir müddet devam etti. yunan'lılar bir gol atarak müsavatı tesis etmek istiyorlardı.
galatasaray'ın ikinci golü
dokuzuncu dakikada bizimkiler hücuma geçtiler. kemal faruki necdet’e güzel bir pas verdi, kuvvetli bir şüt ve gol. galatasaray ikinci golü atmış ve galibiyeti emin bir hale getirmişti. maamafih vaziyet başka goller yapmağa da müsait idi. lâtif bir aralık düzelir gibi oldu ve bütün oyun imtidadınca birinci ve sonuncu olan şütünü atabildi. o da havaya gitti. devrenin ortasından sonra hücumlar mütekabil bir şekil almıştı. fakat birinci devredeki kadar müessir olamıyordu. bu canlı, ateşli ve seri oyun galatasaray'ı olduğu kadar yunan şampiyonunu da yormuştu. rebiinin bir çok güzel hücumları bile golle neticelenmedi.
misafirlerimiz bir aralık güzel sayı fırsatları ihzar etmeğe muvaffak oldular, fakat zamanında şüt atamadıklarından galatasaray müdafaası gol fırsatı vermedi. galatasaray da bir çok hücumlar yaptı ise de gol fırsatları kaçırdı ve oyunun bu şekli değişmeden galatasaray’ın 2 - 0 galibiyeti ile hitam buldu.