palermo — italya 90'ın ikinci maçları futbol kalitesi olarak düşük geçiyor. bir yandan sıcak ve yorgunluk, diğer taraftan puan hesaplarının daha çok yapılmaya başlanması, takımları yenilmemek duygusuna koşullandırıyor, özellikle bu grupta henüz hiçbir takım galibiyetle tanışmadığı için kopma olmuyor ve tüm takımlar da ikinci tura çıkma şanslarım riske etmek istemiyor. mısır ile irlanda cumhuriyeti’nin dunku karşılaşmaları da bu düşüncelerden farkh değildi. savunma ve orta alanda çok adam bulundurup 1 puanı garanti etmek ilk amaçtı.
hollanda karşılaşmasında çok büyük güç harcayan ve sonunda avrupa şampiyonu karşısında galibiyeti kaçıran mısır, dünkü maçta oldukça yorgun gözüktü. yorgunluk öylesine belirgindi ki teknikleri yüksek olmasına karşın, sürekli pas hatası yaptılar. hollanda gibi güçlü bir takıma karşı 5-6 kez gollük ataklar yapmasına karşın, dün aynı beceriyi gösteremezken en önemlisi de atak yapma düşüncesini fazla taşımıyorlardı. irlanda cumhuriyeti’nin uzun toplarla oynaması, zorunlu olarak mısır’ı kendi ceza alanı çevresini korumak zorunda bıraktı. eğer hollanda maçında olduğu gibi kaptıkları toplarda seri karşı atakları düşünselerdi, başarılı olabilirlerdi. ama buna da maç öncesi genel taktikleri ve güçlerinin az olması engel oldu. gördüğümüz kadariyle 3. dünya ülkeleri’nden gelen takımların en önemli sofunu atak yapmayı düşündükleri zaman ortaya çıkıyor. savunma ve orta alanda başarılı olmalarına karşın, atakta çok yönlü düşünme yetenekleri gelişmediğinden ve alan-zaman baskısı altında oynayamadıklarından başarı oranlan düşüyor.