milano - milano'nun meazze stadı italya 90’ın açılış onurunu yaşarken 73 bin izleyicinin önünde bir başka onuru da kamerun yaşıyordu. 2 kez dünya şampiyonluğunu kazanmış, dünya futbolunda latin amerika-avrupa ekolünün başarılı uygulayıcısı arjantin’i yenmek kamerun için belki de futbol kariyerlerinin en büyük onuruydu. maçın bitiminde, salt maradona’nın napoli’de şampiyonluk kazanmasını protesto eden milano’lu taraftarlarla kamerun’lu futbolcuların sevinçleri görülmeye değerdi. evet, 1974 dünya şampiyonasından bu yana devam eden “açılış maçlarını bir önceki şampiyonalar kazanamıyor" geleneği yinelendi.
arjantin’de orta alan ile savunma arasındaki iletişimi batista kuruyordu. zaten batista’nın orta alandaki başarılı organizatörlüğü de arjantin’i atağa taşıyordu. ancak arjantin’in ataklarının amacına ulaşması için son olarak maradona ile bütünleşmesi gerekiyordu. ancak, sert alan savunması yapan kamerun savunması maradona’ya son hareketleri yapma şansı vermiyordu. çünkü kamerunlular arjantin’i durdurmak için, adeta takımın kılcal damarlarına kadar can veren maradona’yı durdurmak gerektiğini biliyorlardı. bu düşünceyi de pratiğe ne pahasına otursa olsun başarılı bir şekilde geçiren kamerun, arjantin’i durdurmayı başarmış oldu.
kamerun futbolu belli kanıtlar içerisinde oynuyor. sovyet teknik direktörleri lobanovski’nin öğrencisi valery nepomniaschi’nin uygulatmaya çalıştığı mekanik futbolun dışına çıkamıyorlar. fizik güçleri çok yüksek olduğu için atak ve savunmada çabuk birikebildiler. 10 kişi kalmalarına karşın paniğe kapılmadı ve hata yapmadılar. ancak henüz futbolda “kişisel beceri” ve yaratıcılık girmediği için atakta kolay top yitiriyorlar. atakta becerili olmanın zorluğunu kamerun’lu futbolcularda bir kez daha izlemiş olduk. savunma ve ona alanda başarılı olmalarına karşın alan ve zaman daraldığında teknik yetersizlik ve doğru karar verme yeteneğinin zayıflığı maçı daha farklı kazanmalarını engelledi. sadece fizik güç ve güçlü motivasyonları ile açılış maçında büyük başarı sağladılar.