samet aybaba ile bizim ligde iyi gittiğimiz, rakip göztepe'nin ise umutsuz bir düşmeme mücadelesi içinde bulunduğu bir dönemde oynadık bu maçı.emin değilim ama göztepe belki de bu maçta kesinleştirmiştir ligden düşüşünü.göztepe tribününde bir iki otobüslük adam vardı.farklı kazanacağımızı düşünüyordum ama çok vasat bir oyun sergiledi bizim takım.rakibin gücü(daha doğrusu güçsüzlüğü) belliydi ama biz de çok kötü oynadık.gol için öyle ahım şahım yüklenmesek de son dakikalarda bir gol bulup maçı aldık.açıkçası, galip de gelsek çok da memnun biçimde tutmadım maçtan sonra evin yolunu.ben 84. dakikada bir penaltı golüyle maçı aldık diye hatırlıyorum.bu anımı yazmadan önce gencler.org'a teyit amacıyla bir daha bakayım dedim, golün dakikası önemli değil ama penaltı olduğuna dair bir bilgi yok.ben de tereddüte düştüm şimdi ama penaltı vardı diye hatırlıyorum.golü kimin attığını hatırlamıyordum, kona imiş.
bu maçta gençlik parkı tarafı kale arkası tribününde yer almıştım.son dakikalarda yukarı çıkıp maçı izlediğimi hatırlıyorum.yaşlı bir adamın yanına oturdum.beş dakika sonra adam "hadi abi, hadi abi" diye bağırmaya başladı, kendinden de yaşlı birine sesini duyurmaya çalışıyordu.önemsemedim.zayıf, çelimsiz bir adamı gösterdi bana yanımdaki ihtiyar."hadi abi değil mi o?" dedi bana büyük bir heyecanla."hadi abi kim ki?" dedim ben de doğal olarak.ihtiyar döndü bana, "hadi abi bu sahada oynarken bütün ankara sırf onu izlemeye gelirdi" dedi; dedi ama "nasıl bilmezsin?" gibilerinden bir bakış atarak.biz penaltıdan golü bulduktan sonra "hadi abi" yaşından beklenmeyecek bir çeviklikle ayağa kalkar gibi yapıp eliyle bir sevinç işareti yaptı.yanımdaki ihtiyar ise maçı değil "hadi abi"'yi izliyordu artık."hadi abi"'nin sevinç sahnesine beraber şahit olduktan sonra bana dönüp "gördün mü?" der gibi bir bakış daha attı.ben ise, zaten son dakikalara gelindiği ve maç sıkıcı geçtiği için onları bırakıp aşağı indim daha fazla beklemeden.takım çağrılırken aşağıda durmak istiyordum.yıllar geçti tabi, özellikle tanıl bora'nın sayesinde ankara futbol tarihi hakkında çat pat bilgi sahibi olmaya başladık.sonra anladımki bu "hadi abi" 1950'li yılların yıldızı hadi pozam imiş.yanımdaki ihtiyarın "hadi abi"'ye benzettiği kişi gerçekten hadi pozam mıydı, bunu bilemiyorum ama kastettiği kişi kesinlikle hadi pozam'dı.bugün o çelimsiz ihtiyarın bende bıraktığı izlenimi düşünüyorum da, eğer o gördüğüm yaşlı ve çelimsiz ihtiyar gerçekten hadi pozam ise, biz değerlerimize gerçekten hiç mi hiç sahip çıkmıyoruz demektir.