2002 dünya kupası'na doğrudan vize alabilmek için isveç'le çekişiyoruz. elemlerin birmesine iki maç kalmış. son maç zayıf moldova ile deplasmanda ama öncesinde ali sami yen'de asıl rakibimiz isveç'i ağırlayacağız. kazanırsak liderliğe yükselecek ve muhtemel grubu da öyle bitireceğiz. 50. dakikada hakan şükür'le öne geçiyoruz. o zamana kadar hakan'ın gol attığı maçlarda yenilmemişiz, haliyle iyice rahatlıyoruz. dakikalar geçiyor, tam "oldu bu iş" demek üzereyiz ki birden o sıralar avrupa'nın belki de en formda golcüsü olan henrik larsson çıkıyor sahneye ve bitime iki dakika kalmıışken skora eşitliği getiriyor. bu golün sersemliğini artamadan bir de andreas andersson'dan golü yiyip işi baraj maçlarına bırakıyoruz. aradan altı yıl geçiyor, larsson'un yolu bir kez daha ali sami yen'e düşüyor, bu kez helsingborg'da emeklilik hayatına hazırlanan bir veteran olarak. ancak pilinin bitmediğini kısa sürede ispatlıyor kendisi. isveç temsilcisi 3-2'lik şok bir galibiyet alırken gollerden birini de o atıyor.