millî küme maçlarının sonuncusu olan galatasaray - demirspor müsabakası, çirkin bir hâdise yüzünden maçın neticesine 10 dakika kala tatil edilmişti. spor efkârı umumiyesini bir hayli müddet meşgul eden bu hâdiseye, demirspor kalecisi ve takımın kaptanı necdetin hakem tarıkı yumruklaması sebebiyet vermişti.
hakem dr. tarık, derhal yumruk hâdisesini tevsik ettirerek üsküdar asliye mahkemesinde bir dava açmış ve necdetin tecziyesile maddî ve manevî zarar ve ziyan talebinde bulunmuştu.
hâdiseden iki gün sonra necdet, görülen lüzum üzerine tevkif edilmiş, ilk tahliye talebi reddedildikten sonra ikinci talebe kefalete rapten tahliyesi yapılmıştı.
dünkü muhakeme
bu hâdisenin muhakemesine dün üsküdar asliye mahkemesinde başlandı. dünkü celsede maznun ve maznun vekili ile davacı vekili bulunuyordu. davacı tarık gelmemişti. necdet, reisin ilk sorgularına şu cevabları verdi:
«— ismim necdet. babamın adı cevdet. 25 yaşındayım. istanbulda doğdum. lise mezunuyum. evvelce mahkûmiyetim yoktur.»
bundan sonra iddianame ve raporlar okundu. numune hastanesinin verdiği raporda hakem tarıkın sağ yanağındaki yaranın dört gün sonra geçeceği, yalnız sabit bir iz bırakacağı, diğer yaraların da bir hafta işinden kalmasını mucib olacağı bildiriliyordu. reis bu raporun tetkikinden sonra necdete hitaben :
— bunu niçin yaptınız? diye sordu. necdet, hafif bir sesle konuşarak anlatmağa başladı:
«— maç, millî kümenin son maçiydi. ilk devrede bir şey olmadı. oyun, çok sıcak bir zamana tesadüf etmişti. ikinci devrenin neticelenmesine 10 dakika kala bir hasım oyuncu ile çarpıştık. o düştü. ben kaleme dönüyordum. hakem koşarak yanıma geldi. bana: «çık dışarı!» dedi. takım kaptanı bulunduğumdan bunun sebebini sormak istedim. bana küfürle karışık ihtarda bulundu. kendimi kaybettim. bundan sonra ne olduğunu bilmiyorum.»
bu izahatı müteakıb reisle maznun arasında şu kısa muhavere cereyan etti:
— hakemi dövmüşsünüz diyorlar?
— gazetelerde okudum. döğüşmüşüz.
— bilmiyor musunuz?.
— hayal meyal hatırlıyorum.
— neden kendinizi kaybettiniz ?
— müteaddid sebebler var... oyun esnasında hasım oyuncular bana müteaddid şarj yaptıkları halde hakem cezayı bana veriyordu. devre sonunda sahadan çıkarken seyircilerin bir kısmının aleyhime bağırmalarile karşılaştım. oyun esnasında bana küfreden oyuncular hakkında hakeme ikazda bulundum. ses çıkamadı. bu sırada penaltı oldu. topu alarak çizgi üzerine koyan oyuncu bana gayet galiz bir küfür savurdu. devam etmekte olan asabiyet ve buna inzimam eden havanın sıcaklığile kendimi kaybettim.
reis, davacı vekiline hitaben:
— müekkiliniz küfretmiş midir?
davacı vekili kat’î bir ifade ile :
— hayır... müekkilim spor muhitinde nezaketile tanınmış bir gencdir. yalnız kendisine tahmil edilen hakemlik vazifesini yaparken maznuna nazikâne dışarı çıkmasını söylemiştir. bu hâdiseyi yakından gören beden terbiyesi umum müdürlüğü istanbul futbol ajanı kemal halim, bölge muhasebecisi muhtar ve maçın yan hakemlerinden necdet gezenin hukuku umumiye şahidi olarak celblerini istiyoruz.
reis, necdete sordu:
— siz, hakeme sahadan beni niçin çıkarıyorsunuz? dediğiniz zaman bunu kimse işitti mi?
necdet, cevaben:
— evet işitti. oyunculardan gazi, şevket, ibrahim, suad, ve dr. şinasi benim söylediğimi duydular.
bunun üzerine iddia makamı, bahsedilen şahidlerle bazı izahat için tarıkın celbini istedi.
bundan sonra söz alan maznun vekili, hâdisenin altı sebeb dolayısile vukua geldiğini ufak bir başlangıçla hulâsa ederek vaziyeti izah etti, dedi ki:
«— maçın 40 derecelik tahammülfersa bir sıcak günde icra edilmesi ve davacı hakem tarıkın maç esnasında teknik harici cezalar vermesi ve tarafgirlik yapması, takım kaptanı olması dolayısile müekklimi sinirlendirmiştir. millî küme karşılaşmalarının sonu olan bu maçta hasım oyuncuları ve galatasaray seyircilerinin bağırmaları ve bu sırada galatasaray oyuncularından birinin gayet galiz bir sözü, müekkilimin bu oyuncuyu itmek suetile düşürmesi ve bu vaziyet karşısında hakemin müekkilimi dışarı çıkarmak istemesi ve sebebini sorması üzerine küfürle kararını tekrarlaması hâdiseyi tahrik etmiştir.
bundan sonra davacı vekili niyazi kemal kongur ayağa kalkarak şunları söyledi:
— 23 temmuz pazar günü zabıt varakalarında olduğu gibi fenerbahçe stadında beden terbiyesi genel direktörlüğünün tertib ettiği türkiye şampiyonası maçı olan demirspor - galatasaray karşılaşmasının hakemliği müekkilime verilmişti.
suçlu hasım oyuncularına kasden tekme attığından müekkilim necdeti oyundan çıkmağa davet etmiştir. buna kızan suçlu, müekkilimin üzerine hücum etmiş, yumrukla düğmeğe başlamıştır. müekkilim yüzünün muhtelif yerlerinden yaralanmıştır. yaralar yüzünde sabit bir iz bırakmıştır. ninaenaleyh suçlunun tecziyesile maddî ve manevî zarar ve ziyan taleb ediyoruz.
reis sordu:
— müekkiliniz kaç yaşındadır ve ne iş yapar ?
vekil cevaben şunları söyledi:
— 25 yaşındadır. geçen sene tıb mezunu olmuştur.
ikinci defa söz alan iddia makamı, isimleri bildirilen şahidlerin celbini ve ilk raporda izden ahsedildiğine göre bunun 456 ncı maddenin 2 nci fıkrasına uyan işlerden olup olmadığının fennen tespiti için raporun adlî tıb meclisine tevdiini ve maznunun kadıköy müddeiumumiliğindeki mütekabil dava evrakının celbini istedi.
neticede, maznun tarafından gösterilen şahidlerin celblerine, ankarada bulunanların ifadelerinin ankara asliye ceza mahkemesince alınması için talimat gönderilmesine, kadıköy müddeiumumiliğindeki evrakın tahkikat safhası ile neticesi hakkında malûmat istenmesine, müşteki tarık hakkındaki raporun tetkiki için adlî tıb direktörlüğüne müzekkere yazılmasına, bazı izahat alınmak üzere müştekinin celbine karar verilmiş, muhakeme başka bir güne talik edilmiştir.