bu sezon galibiyete 3 puan, beraberliğe 2 puan, mağlubiyete de 1 puan verilmesi uygulaması yapılmış. ancak hükmen galip gelen takım 3 puan almış, attığı gole 3 gol yazılırken, hükmen mağlup olan takım 0 puan almış ve yediği gol hanesine 0 gol yazılmış.
ankara demirspor: necdet erdem, gazi günday, şevket demirtepe, şemsi, ibrahim tezcan, küçük ibrahim, salih, arif sevinç, hakkı, orhan barlas, orhan canpolat
galatasaray: osman incili, adnan incirmen, faruk barlas, yusuf bahadır, rıza köprülü, musa sezer, mehmet salim şatıroğlu, selahaddin almay, cemil erlertürk, nikola büyükvafiadis, bedii etingü
23.temmuz.1939 - 78 sene önce bugün galatasaray, olaylı geçen milli küme finalinde ankara demirspor'u hükmen mağlup ederek, tek milli küme şampiyonluğunu kazandı. sezon başında başlayan ve istanbul ligi boyunca süren kriz milli küme’de de devam etti ve f.bahçe ile g.saray, hasılat anlaşmazlığı yüzünden 1939 milli küme maçlarına katılmama kararı aldılar. g.saray takımı bu kararına uyup, ilk maç olan beşiktaş karşılaşmasına çıkmayarak hükmen mağlup olurken, f.bahçeli oyuncular yönetim kurulunun kararını dinlemeyerek vefa maçına çıktılar ve yönetimin değişimine varacak kadar, maçlara katılma kararının arkasında durdular.
galatasaray ise 1 nisan’daki ikinci maçından itibaren milli küme maçlarına çıkmaya başladı ve ilk maçını beşiktaş’a karşı hükmen kaybettikten sonra, ikinci, üçüncü maçlarını da ankara’da ankaragücü’ne 4-1 ve ankara demirspor’a da 2-0 kaybederek, ilk üç maçta üç mağlubiyetle ligin dibine yerleşti.
ancak sarı-kırmızılılar daha sonra inanılmaz bir çıkış göstererek kalan bütün maçlarını kazandı ve ligi ankara demirspor’la aynı puanda ligin zirvesinde tamamladı. federasyon’un kararı gereği 35'er puan toplayan iki takım biri istanbul, diğeri ankara’da iki final maçı oynayarak, şampiyonu belirlemeleri gerektiğinden, iki takım 23 temmuz günü fenerbahçe stadı’nda karşı karşıya geldiler. karşılaşmanın 60. dakikasında skor 1-0 demirspor lehineyken çıkan olaylar ve demirspor kalecisi necdet erdem’in hakem tarık özerengin’i saha içinde yumruklaması sonucu karşılaşma yarıda kaldı ve galatasaray hükmen galip ilan edilerek, ikinci karşılaşmanın oynanmasına gerek görülmeden galatasaray takımının milli küme şampiyonluğuna karar verildi. bu arada eski fenerbahçeli necdet erdem, mahkemeye çıkarılmak üzere günlerce arandı, en sonunda tutuklanarak cezaevine konuldu.
fenerbahçe stadı'nda oynanan ve tarık özerengin'in yönettiği bu tarihi maçta, galatasaray, osman incili - adnan incirmen, faruk barlas - yusuf bahadır, rıza köprülü, musa sezer - mehmet salim şatıroğlu, selahaddin almay, cemil erlertürk, "boduri" nikola büyükvafiadis, bedii etingü; buna karşılık demirspor ise necdet erdem - gazi günday, şevket demirtepe - şemsi, ibrahim tezcan, küçük ibrahim - salih, arif sevinç, hakkı, orhan barlas, orhan canpolat onbirleriyle mücadele ettiler.
futbol federasyonu da işin içinden henüz çıkamadı, diğer alâkadarlar galatasarayın şampiyon olduğunu söylüyorlar
millî küme şampiyonluğunu aralarında taksim edecek olan galatasarayla, demirsporun puvanları müsavi olunca, hangi takımın birinci olacağını tayin etmek için gol avantajına başvurmak icab etmiştir. geçen sene istanbul lik maçları sonunda puvanları müsavi olan beşiktaşla güneş takımlarından hangisinin şampiyon olması lâzım geldiği ortaya bir mesele çıkarmış, beşiktaş kulübü de bu iş için federasyona müracaatte bulunmuştu.
1938 senesinde vuku bulan bu vaziyet üzerine, futbol federasyonu «gol averajının» nasıl tatbik edilmesi lâzım geldiğini gönderdiği tebliğ ile aşağıdaki şekilde muamele yapılmasını bildirmişti:
«gol averaj usulünde hükmen galib gelen takımlara üç puvan ile, üç de gol verilecektir.»
bu seneki millî küme talimatnamesinin altıncı maddesi ise: «neticede puvanı ve beraberlik halinde gol averajı nazarı dikkate alınarak en başa geçecek kulüb millî küme şampiyonu olur.» denilmektedir.
beden terbiyesi umumî müdürlüğü işe başladığı tarihte mıntakalara gönderdiği bir tebliğde ise «yeni nizamname ve talimatnameler şûrayi devletten tasdik olunup neşredilinceye kadar eski nizamname ve talimatnamelerin hükümleri elan mer'i ve muteberdir» demişti.
şu hale göre, gol averaj usulile geçen sene güneş takımı nasıl birinci addedildi ise, bu seneki millî küme maçlarının sonunda da galatasarayın şampiyon olması pek tabiî bir neticedir.
istanbul şampiyonluğu için beşiktaş kulübünün yapmış olduğu itirazı o zaman genel merkez teknik büro şefliğinde vazifesi icabı bu işleri tetkik eden kemal halimden galatasarayla, demirsporun vaziyetini sorduk. bize şu malûmatı verdi:
«— 934 - 35 senesinde ilk defa istanbul futbol heyeti gol averaj usulünü tatbik etmiştir. gol averajını şu yolda tatbik ederek kulüblerin derecelerini tayin etmiştir. bu usule göre; atılan gol, yenilen gole taksim edilir, harici kısmeti büyük olan kulüb birinci olur. keza; 937 - 38 senesinde istanbul şampiyonası da bu usule göre istanbul futbol ajanlığınca tayin edilmiş ve beşiktaş kulübünün federasyona vâki itirazı reddedilerek güneş kulübü istanbul birincisi olmuştu. futbol federasyonunun tertib ettiği veya himaye ettiği müsabakalarda puvanların müsavatı takdirinde derecenin gol averaj usulile tayin edileceği hakkındaki kararına tevfikan bu seneki millî küme netayicine nazaran galatasarayın millî küme şampiyonu olduğu kendiliğinden tezahür eder.
galatasaray 43 gol atmış, 19 gol yemiş, attığı, yediği gole taksim edildiği zaman çıkan harici kısmet 2.26, demirspor 35 gol atmış, 16 gol yemiş, attığı, yediğine taksim edildiği zaman da çıkan harici kısmet 2.19 dur. bu vaziyete göre galatasaray millî küme şampiyonudur.»
vaziyet bu merkezde iken dün çıkan akşam gazetelerinden biri demirsporun şampiyonluğunu ilân ediyordu.
bu hususta icab eden tahkikatı yaptığımız zaman da şöyle bir vaziyetle karşılaştık:
federasyon reis vekili dün sabah bir akşam gazetesinin kendisine müracaati üzerine (galatasaray) ın şampiyon olduğunu bildirmiştir.
bu muhavereden iki saat sonra gene bir telefon konuşmasında bu defa, federasyon reis vekili (demirsporun) şampiyon olduğunu sarahatle söylemiş, ve gazete bu havadisi derhal sütunlarına geçirmiştir.
galatasarayın şampiyon olduğunu haber alan bir galatasaraylı ikinci havadisi duymadığı, için hakikati öğrenmek maksadile ankaraya telefon etmiş ve yepyeni bir mesele ile karşılaşmıştır.
bu defa federasyon reisi, henüz meselenin tetkik edilmekte olduğunu, bu hususta hiçbir karar verilmediğini, sabahleyin kendisile görüşen gazeteye de birşey yazmaması hakkında telgraf çektiğini söylemiştir.
millî küme şampiyonluğunun beynelmilel futbol nizamatının iyice tetkikinden sonra taayyün etmesi lâzım olan bir meselede ortaya çıkan üç ayrı ayrı havadisin hangisi üzerinde duracağımızı biz de kestirmiş olamadık.
meselenin ortalığı karıştıran ruhu şuradadır: beynelmilel futbol kavaidi umumiyesini bilenler ve averaj usulünün tatbikile meşgul olan eski idareciler meseleyi şöyle anlatmaktadırlar:
1— bir takım sahaya çıkmazsa hükmen mağlûb addedilir.
2— hükmen galib gelen takıma üç sayı ve üç puvan verilir.
3— hükmen mağlûb sayılan takım sıfır puvanla cezalandırıldığı için ayrıca bir de aleyhine gol kyadedilmez.
işte düne kadar çözülemiyen karanlık nokta budur. sahada hükmen mağlûbiyetle esasen sıfır puvan alarak cezalandırılmış bir takıma ayrıca bir de aleyhine gol verilemiyeceğine göre galatasarayin şampiyonluğu için en küçük bir şüphe bile yoktur.
ankara, 10 (a.a.) — beden terbiyesi genel direktörlüğü federasyonlar dairesi başkanlığından:
«— bu hafta istanbulda yapılan maçlarla millî küme müsabakaları sona ermiş ve galatasaray ile demirspor 35 er puvanla başta kalmışlardır. bu iki takımdan hangisinin millî küme şampiyonluğuna hak kazandığı vesaik ve mevzuat üzerinden federasyonca tetkik edilmekte olup bu hususta henüz verilmiş hiçbir karar yoktur. her iki tarafın hakları kâfil olacak kraarın tebliğine değin söylenilecek sözlerin veya intişar edecek yazıların indî mütalealardan ibaret olabileceğini tavzih ederiz.»
federasyon; iki takım arasında, biri ankarada, diğeri istanbulda olmak üzere tekrar iki maç yapılmasına karar verdi
ankara 11 (a.a.) — beden terbiyesi genel direktörlüğünün federasyonlar dairesi başkanlığından aşağıdaki not verilmiştir:
35 er puvanla millî küme maçları başında kalan galatasaray ve demirspor takımlarından hangisinin şampiyonluğa hak kazandığını vesaik ve mevzuat üzerinden tetkik etmek üzere bugün genel direktörlük binasında toplanan yüksek hakem komitesi ve futbol teknik heyeti azalarile federasyonlar dairesi başkanından mürekkeb heyet vaziyeti inceliyerek gol averaj usulünün memleketimizde sureti tatbikına aid olan mevzuatta kâfi derecede vuzuh olmadığından bu babda verilen kararda mündemic esbabı mucibe dairesinde müsavi olan bu iki takımın birisi 23/7/939 tarihinde istanbulda fenerbahçe stadında ve diğeri 30/7/939 tarihinde ankarada 19 mayıs stadında olmak üzere birer defa maç yapmalarına müttefikan karar vermiştir. karar suretleri ayrıca alâkadar bölgelere bildirilecektir.
cumhuriyet: federasyonlar merkezinin bu kararı şayanı takdirdir. esasen iki takım müsavi vaziyete geldikleri gün biz de bu fikri ileri sürmüş ve en makul şeklin bu olabileceğini söylemiştik. şampiyonluğa namzed bu iki güzide takımın, iki maç daha yaptıktan sonra hakkile birinci olabilmesine imkân verilmesi en isabetli bir karardır.
millî küme şampiyonluğunu aralarında paylaşamadıkları için gelecek hafta istanbulda, 30 temmuzda da ankarada iki maç yapacak olan galatasaray - demirspor takımları hazırlanmağa başlamışlardır. ilk maçını kadıköy stadında oynıyacak olan demirspor takmı, bugün istanbula gelecek ve kalamışta belvü otelinde bir kamp yapacaktır.
demirsporlular hafta arasındaki idmanlarını kadıköy stadında yapacaklardır.
23 temmuzda demirsporla maç yapacak olan galatasaray takımı, bugün beyoğlusporla hususî bir maç yapacaktır. taksim stadında yapılacak maç, saat 17,30 da başlıyacaktır.
galatasaray, demirspor maçını izmirli mustafa idare etmek istemedi
23 ve 30 temmuzda, millî küme şampiyonluğu için iki defa karşılaşacak olan galatasaray - demirspor takımları arasındaki maçı, izmirli mustafanın idare edeceği dün tebliğ edilmişti.
hakem mustafa, mazereti dolayısile bu maçı idare edemiyeceğini izmir mıntakası vasıtasile federasyona bildirmiştir. futbol federasyonu da bu vaziyet üzerine istanbul mıntakasının iki kulüb murahhaslarını toplayarak iki maçın hakemini tayin etmelerini, kulüb murahhasları mutabık kalmadıkları takdirde vaziyetin federasyona bildirilmesini tebliğ etmiştir.
talebelerin kulüblerden ayrılması üzerine, galatasaray takımından muvakkat bir zaman için ayrılmış olan salim, mektebini bitirmiş ve bu hususta hertürlü muamelesi de ikmal edildiğinden, yarın yapılacak demirspor maçında eski kulübünde oynıyacaktır.
galatasaray takımında her zaman için mühim bir kuvvet olan salimin takımda yer alması, hücum hattının sür’atini bir kat daha artırmış olacaktır.
galatasarayla demirsporun yapacağı karşılaşmayı sinirlerine hâkim olan taraf kazanabilecektir
millî küme şampiyonluğunu tayin edecek olan maçın birincisi bugün fenerbahçe stadyomunda galatasarayla demirspor takımları arasında oynanacaktır. iki takımın bu karşılaşmsı bütün nazarları üzerine çeken bir maç olacaktır. galatasaray da, demirspor da bir haftadanberi bu maç için çok ciddî bir hazırlığa başlamışlar ve kamp hayatı geçirmişlerdir. temmuzun yakıcı sıcağı altında böyle mühim bir maç yapmak her babayiğitin kârı değildir. hele bu, spor hiç değildir. fakat millî küme maçlarının sürüklendiği âkıbet, iki takımı bu sıcakta karşılaştırmak mecburiyetinde bırakmıştır. amatör futbol oynanan memleketlerde bir futbolcuya bu kadar eziyet etmenin doğru olmadğını, hatta buna hiç hakkımız bile bulunamıyacağını, futbol federasyonunun takdir etmesi lâzımdır. bu kadar ağır bir şerait içinde yapılacak bugünkü maçta nasıl bir netice alınabileceği, futbol meraklılarını haftalardanberi meşgul edip durmaktadır. bu merak, kendi kendine değil, futbol federasyonunun, şimdiye kadar hiç şahidi olmadığımız bir şekilde elbette ehemmiyet vermesi, biraz da yapılan hataların birbiri üzerine yığılmasından ileri gelmiştir. millî küme şampiyonluğunu kazanacak takımı meydana çıkaracak bu maçlar için futbol federasyonu şu hatalara düşmüştür:
1— istanbul ile ankarayi alâkadar eden bir maç için diğer bir mıntakadan hakem seçmesi.
2— izmirli mustafanın mazereti karşısında hakem tayinini millî küme maçlarında hiç vâki olmadığı halde iki kulübe bırakması.
3— millî küme maçlarındaki talimatname hilâfına maçların hasılatını, yalnız iki kulübe bırakması.
4— güreş maçlarında tatbik edilen jüri şeklini futbol maçlarına sokmak suretile, hakem üzerinde menfi bir tesir yapması.
5— geçen sene tatbik edilen averaj meselesini ortadan kaldırması.
6— galatasarayın sahası dururken maçı kadıköyüne alması.
bugün yapılacak müsabaka, normal bir oyun olmaktan çıkmış, âsâb geren, sinirleri bozan bir mücadele haline gelmiştir. bu kadar karışık bir şekil ve hava içinde cereyan edecek maçta galibiyet, ancak bütün bu gürültülere kulaklarını tıkayan, gözlerini yuman, bütün manasile büyük bir sükûnet içinde bulunan takımın hakkı olacaktır.
demirspor kalecisi ve takımın kaptanı necdet, maçı idare eden hakem tarıka hücum ederek gözünden yaraladı, hakem, maçı tatil ve demirsporu mağlûb ilân etti
millî küme şampiyonasının günlerdenberi dedikodusu devam eden son maçı dün fenerbahçe stadyomunda galatasarayla demirspor takımları arasında oynanırken, spor tarihimizde şimdiye kadar vukua gelmemiş müessif bir hâdise olmuş ve bu yüzden maç tatil ve demirspor takımı mağlûb addedilmiştir.
mevzuubahs hâdise, demirspor takımı kalecisi ve takımın kaptanı necdetin, hakem tarıka hücum ederek gözüne yumruk atması ve yüzünde büyük bir yara açmasıdır. şimdiye kadar spor sahalarımızda oyuncular arasında müteaddid kavgalar olmuş, seyirciler birbirine girmiş, fakat oyunculardan hiçbirisi müsabaka hakemini döğmemişti. dünkü maçta nihayet hakem de döğülmüştür.
fenerbahçe stadyomunda dün on bine yakın seyirci toplanmıştı. millî küme şampiyonunu tayin edecek olan bu maçı herkes merak ediyordu. takımlar da bir haftadanberi kampa girmişler, hazırlanmışlardı. fakat müsabaka, normal bir oyundan ziyade bir sinir işi haline getirildiği için, zevkli bir maç seyretmek pek de mümkün görülmüyordu.
takımlar saat beş buçukta kolkola dizilmiş bir halde sahaya çıktılar; halkı selâmladıktan sonra şu şekilde dizildiler:
galatasaray: osman - faruk, adnan - musa, rıza, yusuf - salim, salâhaddin, cemil, boduri, bedii.
oyunu, hakem tarık idare ediyor, ankaradan sureti mahsusada gelen ve futbol federasyonu reisinin riyasetinde bulunan bir heyet de maçı, saha kenarından kontrol ediyordu.
oyuna, asabî bir hava içinde başlandı. iki taraf da bütün enerjisini ortaya koyduğu için ciddî bir mücadele cereyan ediyordu. fakat bu mücadele yavaş yavaş sportif mahiyetini kaybetmeye, başka bir kalıba gitmeye başladı. hakem, müsabakaya başlamadan evvel, müsabıklara bazı nasayihte bulunmuş, bu maçın ehemmiyetini izah ederek sert oyuna müsaade etmiyeceğini ve temiz bir müsabaka yapmalarını bildirmişti. buna rağmen sertlik yüzgöstermişti. hakem, sık sık favul, frikik cezaları vermek mecburiyetini hissediyor, bazı oyunculara da ihtarda bulunuyordu. verilen cezalar ve yapılan ihtarların yüzde yetmiş beşi demirsporlulara aiddi. müsabakanın her safhasında müessif bir vak'a zuhurundan korkuluyordu. fakat ilk devre, sıfır sıfıra berabere bitti.
ikinci devre, birinciye nazaran daha sert ve daha asabî bir tarzda başladı.
tekme vurmak, çelme takmak mübah sayılacak bir hale geldi. hakem, o kadar çok ihtarda bulunuyor ve o kadar ceza vermeğe mecbur kalıyordu ki, inkıtaa uğramadan beş dakika oyun seyretmek kabil olamıyordu. nihayet demirspor kalesi önünde yapılan pek bariz bir hata üzerine galatasaray lehine penaltı verildi, galatasaraylılar, topu dışarı atarak bu fırsatı kaçırdılar. bundan bir dakika sonra da demirspor bir gol kazandı.
demirsporun 1 - 0 galib vaziyete gelmesi, ankaralılar için bulunmaz bir avantajdı ve oyunu bu vaziyette bitirmeleri de mümkündü. fakat buna rağmen demirsporlular sert oyuna bir kat daha germi verdiler; bilhassa bu işte takımın kaptanı ve kalecisi olan necdet pek ileri gidiyor, kaleye her yaklaşan muhacime tekme vurmak, çelme takmakta tereddüd etmiyordu.
ikinci devrenin 33 üncü dakikasında galatasarayın yaptığı bir hücum esnasında, necdet, bu defa da galatasaraylı cemili yere yıktı. hakem, evvelce müteaddid defalar ihtara maruz bıraktığı necdeti oyundan çıkarmak mecburiyetini hissetti ve kararını tebliğ etmek üzere yanına gitti, hakam tarık, kararını resmen bildirmesile beraber gözünün üstüne kuvvetli birkaç yumruk yemesi bir oldu. takım kaptanı necdet, şimdiye kadar hiçbir sporcumuza nasib olmıyan bir tarzda, hakeme hücum etmiş ve gözünden yaralamıştı.
etraftaki polis kuvvetleri derhal hâdise mahalline koştular, necdeti yakaladılar, diğer taraftan da hakem tarık, yüzünden kanlar aka aka sahadan çıkarıldı. soyunma odasında tedavi altına alındı. biraz sonra da oyuncular, müsabaka, hakem tarafından tatil edildiği için sahadan ayrıldılar.
hâdisenin hikâye tarafı budur. vakanın çirkinliğini tavsif etmek için kelimeler ve sıfatlar bulmağa ihtiyaç görmüyoruz. güzide bir takımın kaptanlığı mevkiinde bulunan bir adamın hakem döğmeğe teşebbüs etmesi, en hafif tabirle iptidailiktir, kabalıktır. sonra tecavüze uğrıyan hakem, öyle bir gencdir ki, bütün sporcularımıza nümunei imtisal olacak temiz bir karaktere, dürüst bir ahlâka ve insanı kendine meclûb eden bir nezakete sahibdir. bu sene yüksek tahsilini bitirmiş, doktor olmuştur, şimdiye kadar en ufak şekilde bile kimseye tek kelime fena bir söz sarfetmemiştir. idare ettiği bütün maçlarda dürüstlüğü, nezaketi, bitaraflığı ve temiz ahlâkı ile tanınmıştır. o kadar ki, iki takımın bu maç için bir hakem intihab etmelerine karar verildiği vakit, demirspor takımı tarıkın bu maçı idare etmesinde şiddetle ısrar etmiştir.
spor, mutlaka bir maçı kazanmak, her ne pahasına olursa olsun galib gelmek demek değildir. bizim spordan anladığımız ilk mana, temiz ahlâk, dürüstlük ve insanlıktır. hakemi döğecek kadar terbiye, insanlık ve ahlâk hududlarının haricine çıkan bir insanın spor mefhumile hiçbir alâka ve münasebeti yoktur. bu vakada, âsabına hâkim olamamak, yapılan haksızlıklara tahammül gösterememek gibi bir mazeret dermeyan etmeğe bile imkân tasavvur edilemez. çünkü tarık, eğer bu maçta bir haksızlık yapmış ise, galatasarayın aleyhine yapmıştır, ve demirspora birçok ahvalde mümaşatkâr davranmıştır, denilebilir.
halkın yuhaları, hakaretleri arasında polis nezaretinde sahadan çıkarılan bu adam, derhal tevkif edilerek cürmü meşhud mahkemesine verilmiştir. hakem tarık da ayrıca bir dava ikame etmiştir.
bu çirkin vak’aya, maalesef büyüklerimiz de şahid olmuşlardır. hariciye vekili şükrü saracoğlu, eski millî müdafaa vekili general kâzım özalp ve diğer devlet erkânından bir kısmı stadda bulunuyorlardı. federasyon rüesası, istanbul mıntakası erkân ve azaları da hep beraber orada idiler.
bu vak’adan sonra, necdet, bu memlekette müebbeden spor yapmak hakkını kaybetmiştir. çünkü kendisine verilecek nizamî ceza, müebbed boykottur. bundan başka, yaptığı tecavüzden dolayı da mahkemenin vereceği cezaî karar da vardır.
demirspor takımının vaziyetine gelince; evvelce umumî merkezin yaptığı bir tamimle de sarahat kesbettiği üzere takım diskalifiye edilmiştir. dünkü maçın nizamî galibi galatasaraydır. bu şerait içinde ankarada ikinci bir defa daha iki takımın karşılaştırılmasına da imkân görülememektedir.
dün akşam geç vakit hakem tarikla görüştük. bize şunları söyledi:
«— demirspor kalecisi necdete, yaptığı müteaddid hatalı hareketlerinden dolayı birkaç defa ihtarda bulundum; fakat bu oyuncu, kasdî hareketlerde devam etti. galatasaray muhacimlerinden cemile yaptığı son hareketi üzerine müsabakanın selâmeti için kendisini oyundan çıkarmak mecburiyetinde kaldım. bu kararımı kendisine usulen tebliğ ettim. fakat necdet derhal üstüme hücum ederek beni yumruklamaya başladı. yüzüm, gözüm kan içinde ve polis refakatinde sahadan ayrıldım. bu vaziyette maçın idaresine imkân göremediğimden oyunu tatil etmek mecburiyetinde kaldım ve bu hâdiseden dolayı da adliye ve zabıta makamlarına müracaatle cürmü meşhud kanununa göre takibat yapılmasını istedim.»
staddan kaçan (!) demirspor kalecisi hâlâ bulunamıyor! umumî merkez mühim bir tamim gönderdi
evvelki gün galatasaray - demirspor maçında hakemi döğen demirspor takımı kalecisi necdet, bu hâdise üzerine beş on polisin refakatinde sahadan çıkarılmıştı. o gün stadda bulunan binlerce kişi, bu çirkin hâdiseyi yapan şahsın zabıta tarafından tevkif olunduğunu ve mahkemeye verildiğini zannetmiş, alâkadarlar da bize bu şekilde malûmat verdiklerinden biz de dünkü nüshamızda bu adamın mevkufen mahkemeye verildiğini yazmıştık.
halbuki dün hayretle öğrendik ki, sahadan polis nezaretinde çıkarılan ve tevkif olunduğu söylenen bu şahıs, yıkanmak bahanesile fenerbahçe kulübünün duş mahalline girmiş ve duş yerinin penceresinden çıkıp, hususî bir otomobile atlıyarak kaçmıştır. bu firar hâdisesi bir müddet sonra anlaşılmışsa da necdeti bulmak mümkün olamamıştır.
bu firar üzerine kızıltoprak polis merkezi, necdeti evinde ve şüphelendiği birçok yerlerde aramışsa da dün akşama kadar bulamamıştır.
diğer taraftan hakem tarık, evvelki gece saat on bire kadar belediye doktorile kızıltoprak merkezi arasında vakit geçirmiş ve geç vakit yüzü gözü şiş içinde evine dönmüştür. geceyi büyük sancılar içinde geçiren tarık, dün sabah erkenden kızıltoprak merkezine giderek, bir gece evvel belediye doktoru tarafından verilen raporun kat’î olmasını taleb ettiğinden iş üsküdar tabibi adlisine havale edilmiştir.
üsküdar müddeiumumiliği işe vazıyed edince, icab eden muayene derinleştirilmiş ve görülen lüzum üzerine tarıkın kulak, burun ve ağız muayeneleri yapılmak üzere haydarpaşa nümune hastanesine gönderilmiştir.
mütehassıs doktorlar tarafından yapılan uzun muayenelerden sonra diş ve kulak doktorları icab eden raporları tanzim etmişlerdir. tarık, tekrar üsküdar müddeiumumiliğine gitmiş ve yeniden bir rapor tanzim edilerek kendisi kızıltoprak merkezine gönderilmiştir.
tarıkın aldığı yaralar hakkında on gün sonra yeni bir rapor daha verilecektir. bu kat’î rapor üzerine cürmün hakikî mahiyeti anlaşılaşacaktır.
beden terbiyesi umumî müdürü dün istanbul mıntakasına yıldırım telgrafla aşağıdaki tebliği yapmıştır.
1— 23 temmuz tarihinde fener stadında yapılan galatasaray - demirspor maçındaki hakem tarıkın maçın idaresindeki dürüst hareketini takdir, ve demirspor kalecisi necdetin hareketini takbih ederim.
2— demirspor takımından necdetin büyük bir halk kütlesi üzerinde yaptığı bu hareketle sportmenlik evsafına aykırı bir karakter gösterdiğinden 24 temmuz tarihinden itibaren hiçbir kulübde, hiçbir futbol müsabakasına iştirak ettirilmemesine karar verdim. keyfiyetin kendisine tebliği.
3— galatasaray - demirspor maçı ikinci bir tebliğe kadar tehir edilmiştir.
cumhuriyet — umum müdürlüğün bu tebliği yerinde bir hareket olmakla beraber bazı müphem noktaları ihtiva etmektedir.
1— hakeme tecavüz eden kaleci hakkında verilen karar yalnız futbola mı aiddir, yoksa bütün sporlara da şamil midir, bu boykot muvakkat mi, yoksa müebbed midir?
2— galatasaray - demirspor maçı, ikinci bir tebliğe kadar tehir edilmiştir, denilmekle kasdedilen mana nedir? yarı kalan maç mı tehir edilmiştir, yoksa ankarada oynanacak olan ikinci maç mı?
demirspor kalecisine verilecek idarî ceza bütün spor şubelerine de şamil olmak üzere müebbed boykot olmalı ve bu adam hiçbir defa daha herhangi bir spor sahasında görünmemelidir. bu, yapılmadığı takdirde sporumuzda disiplin teminine imkân yoktur.
burada yarı kalan maçın tekrarına nizamen imkân yoktur. çünkü hakem maçı esbabı mücbire tahtında tatil ve takımı hükmen mağlûb ilân etmiştir. bu maçın galibi nizamen galatasaraydır. ikinci maça gelince, bugünkü hava içinde iki takımın tekrar karşılaşması da kat’iyyen doğru değildir.
futbol federasyonunun içinden bir türlü çıkamadığı millî küme şampiyonasının son şekli hakkında gelen yeni karardan sonra, eski bir futbol idarecisile görüştük.
bu sahada uzun emek ve hizmeti olan bu idareci bize kısaca şunları söyledi:
«— ingilterede lik maçlarına her likten 22 takım iştirak eder. lik sonunda puvan müsavatı olunca, averaj usulile işin içinden çıkarlar. eğer bizdeki gibi, böyle mütemadiyen karşılaştırmak yoluna sapsalar, maçların sonunu bulmak için birkaç mevsim kâfi gelmez.
averaj usulünün bizde de tatbiki lâzım ve zaruridir. şu farkla ki, hükmen mağlûbiyet dolayısile sıfır puvan alan bir takım ikinci bir ceza olarak bilmem ne kadar sayı vermek yoktur. biz, mevcud beynelmilel kaideleri bertaraf ederek, kendi kendimize sistem icad ettikçe, bu işlerin düzelmesine imkân yoktur. beynelmilel futbol kavaidinde bu hususta kat’î sarahat vardır. son hâdiseyi halledecek şu sarih hüküm de ortadadır.
hakem bir oyuncuya dışarı çıkmasını ihtar ettiği halde, oyuncu çıkmamakta ısrar ederse, hakem, takım kaptanına bu oyuncuyu sahadan çıkarmasını söyler, takım kaptanı da oyuncuyu dışarı çıkarmazsa hakem oyunu tatil eder ve atkım da hükmen mağlûb addedilir. bu kadar sarahat, bu işin halline kâfi gelmezse, başka söylenecek söz yoktur.
fakat spor idaremiz iş bilmiyenlerin elinde kaldıkça ve işten anlıyanların mütalea ve tecrübelerine de kıymet verilmedikçe, bu keşmekeşliğin devamı zarurî ve tabiidir ve spor işleri, ehil idarecilerin eline teslim olununcıya kadar da sürüp gidecektir.»
müessif hâdise devlet merkezimizde nefretle karşılandı
ankara 24 (telefonla) — demirspor takımı kaptanı ve kalecisi necdetin pazar günü fenerbahçe stadında hakem tarıkı yumruklayışı ankarada derin bir teessür uyandırmıştır. bütün ankara, dört gözle galibiyet haberini beklediği demirsporun bu çirkin hareketini nefretle karşılamıştır. «ulus» arkadaşımız ankaranın bu hislerine tercüman olarak bugünkü (dünkü) sayısında «spor» başlığının yanına «ayıb!» kelimesini ilâve etmiş ve hâdisenin bütün çirkinliğini tebarüz ettirmiştir. bu arada «yankılar» sütununda topluiğne aşağıya aynen iktibas ettiğimiz şu güzel fıkrayı yazmıştır:
zavallı necdet
«ingiliz takımının futbolcularını seyrettiğimiz zaman onların oyunlarından ziyade centilmenliklerine hayran kalmıştık. bizim kalenin önünde bir ingiliz muhaciminin iki elini kuvvetle oyluklarına yapıştırıp kaleciye dokunmamak için azamî itina göstererek havada bir sıçrayışı ve topa bir kafa vuruşu vardı ki şaheserdi. sade oyunculuğun değil, centilmenliğin şaheseri!
evet centilmenliklerine hayran kalmıştık. filhakika bir insanın, hele bir sporcunun tabiatinde bulunması lâzım olan birşeye hayran kalınmaz. çünkü sporcu centilmendir. ve centilmen olmak fevkalâdelik değil, sadece insanlıktır. fakat siz bu hayranlığımızı mazur görünüz. sebebi vardır: dün istanbulda galatasaray - demirspor maçında, demirspora şeref değil, bedbahtlık veren necdetin o affedilmez cür’etini ve hatta cürmünü işittiğimiz zaman duyduğumuz derin teessür bu sebebi izah eder sanırız.
necdetin mukabil bir oyuncuya attığı yumruk, hakemi kan içinde bırakan yumruk, yalnız iki kişiye değil, on binden fazla seyirciye ve maçı alâka ile takib eden memleket sporculuğuna bir taarruzdur. bu taarruzun içinde ayrıca feci bir intihar manzarası da vardır: o yumrukçu kaleci yumruklarile hırsını değil, kendi kendisini öldürmüştür!
zavallı necdet! böylelerini spor sahasına değil bir sanatoryoma sevketmelidir. çünkü bu sporcu daha manevî kıymetleri, insanlık hislerini değil, köseleden ve şişmiş lâstikten yapılmış bir topla, histen, fikirden, zekâdan yapılmış insanları fark etmekten âcizdir. zavallı necdet!»
hakem tarık üsküdar adliyesine müracaatle dava açtı ve tavassut teklifini kabul etmedi
pazar günü fenerbahçe stadında yapılan galatasaray - demirspor maçında, hakem tarıkı yumruklıyan demirspor takımı kalecisi necdet, hâdiseden sonra yıkanmak bahanesile girdiği fenerbahçe kulübü duş yerinin penceresinden dışarıya fırlamış, hususî bir otomobille kaçmıştı. dışarıda kendisini meşhud suç müddeiumumiliğine götürmek üzere bekliyen polisler, bir müddet sonra, necdetin bazı arkadaşlarının yardımile kaçtığını öğrenmişler, aramağa başlamışlardı. dün sabaha kadar saklandığı yerden meydana çıkarılamıyan necdet, dün sabah yakalanmıştır. bununla beraber, hâdise zamanından yakalandığı zamana kadar geçen müddetle braber hakem tarıkın kat’î muayene raporu alınmasına kadar geçecek müddet hesaba katılarak, hâdise, meşhud suç kanununa tâbi olmaktan çıkmıştır. şimdi, suçlu necdet hakkında umumî hükümlere göre takibat yapılacaktır.
alâkadar müddeiumumilik, hazırlık tahkikatı yapmaktadır. davacının şikâyeti, suçlunun ifadesi, şahidlerin anlattıkları tespit edilmektedir. hazırlık tahkikatı, kat’î raporun alınmasına intizarla yürümektedir. diğger taraftan, necdetin de hakem tarık aleyhine mukabil dava açtığı söylenmektedir.
hakem tarık dün sabah kendisine yapılan tebligat üzerine üsküdar cumhuriyet müddeiumumiliğine gitmiştir. orada kendisini eski futbolculardan fenerbahceli fazıl ile demirspordan salâhaddin karşılamış ve necdet alehine dava açmaktan vazgeçmesini, necdetin özür dileyeceğini bildirmişlerdir.
tarık, nizamî yoldan kat'iyyen ayrılmıyacağını ve mahkemeye istida ile müracaat ettiğini ve mahkemenin bu hususta vereceği karara intizar edeceğini söylemiş ve bu hususta herhangi şekilde bir tavassutta bulunulmamasını rica etmiştir.