2017-2018 Sezonu Spor Toto Süper Lig İlhan Cavcav Sezonu 29. Hafta Maçı 15.04.2018, Pazar, 13:30 Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kadir Has Kayseri, Türkiye
kadir has stadyumu'nun ankara 19 mayıs stadyumu'na uzaklığı: 312 km.
“hiç hesapta yokken yapılan deplasmanlar” diye bir liste yapsam, muhtemelen 2. kayserispor deplasmanım ilk sıradan listeye giriş yapar. bülent’in cuma günü “kayseri’ye gidiyoruz arabada yer var, gelmek isteyen olur mu?” sorusuna yaklaşık 10 dakika düşündükten sonra “ben gelebilirim” diye cevap vererek, hiç hesapta yokken 34. deplasmana start vermiş oldum.
cumartesi günü ufak bir planlama ve 10 tl ödeyerek aldığım misafir takım biletiyle, ilk kez 2013’te gittiğim kayseri kadir has stadyumu’na doğru pazar sabahı, mehmet soylu, ömer soylu ve bülent’le birlikte oluşturduğumuz oldukça ofansif bir kadroyla yola koyulacaktık.
5 yıl önce “ilk 5 mücadelesi” içerisinde kayseri yolunu arşınlarken bu sefer, bitime 6 hafta kala “kümede kalma mücadelesi” içerisinde kayseri’ye gidiyor olmak haliyle oldukça can sıkıcıydı. son kuruşa kadar harcanarak kurulan vasat takımın, daha sezon başında kümede kalma mücadelesi vereceği gün gibi açıkken yönetim ve teknik ekibin “takıma güveniyoruz, başarılı olacağız!” diye defalarca yaptıkları açıklamaların haftalar ilerledikçe kümede kalmak başarıdır”a evrimleşmesi bile başlı başına içine düşülen durumun vahametini gözler önüne seriyordu.
15 nisan 2018, pazar
sabah 8’de mehmet soylu ve oğlu ömer beni aldı ardından da önce bülent atlası’ı aldık sonra da ekin’den ural nadir pankartını alıp kayseri’ye doğru tekerlekler dönmeye başladı.
saat 10’da ağaçlı tesislerinde kahvaltı yaptıktan ve ardından üç güzeller’de hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra, saat 12:45’te kadir has’taydık.
bizden önce gelmiş olan ahmet ay’la selamlaştıktan sonra önce ural ardından da alkaralar pankartlarını astık ve tribündeki yerimizi alıp maç saatini eklemeye başladık.
a’dan z’ye erozyon...
özat, kayserispor karşısına, galatasaray maçına göre ıssah ve cezalı olan jailton yerine uğur çiftçi ve diallo’yu sahaya sürmüştü. uğur’un sol beke, zeki’nin sağ beke geçtiği dizilişte luccas, sergey ve pogba defans göbeğini kapatıyor, orta sahanın sağında manu, solunda alper ve ortada sessegnon ile diallo yer alıyor, ileride ise gs maçındaki gibi tek başına deniz bulunuyordu. bu dizilimde sezon başından bu yana takıma katkısı neredeyse sıfır olan diallo’nun yerine takıma katkısı her maçta artan scekic’in olmaması kafamızdaki en büyük soru işaretiydi.
maçın ilk dakikalarından itibaren gençlerbirliği taraftarı takımına yoğun bir destek sergiledi. oyun, son 3 lig maçında gol atamadan 11 gol yiyen ev sahibi kayserispor’un baskısıyla başladı. elbette bunda alkaralar’ın oldukça defansif dizilimi de imkan veriyordu. ilk 10 dakikadan sonra oyun dengelenmeye başladı. bu esnada deniz’in ceza alanına gönderilen ortaya vurduğu kafanın dışarı çıkışı deplasman takımının en önemli pozisyonuydu.
28’de diallo’nun son derece acemice faulünün ardından kayseri’nin kullandığı serbest vuruşun devamında ev sahibi takım öne geçti. sonraki dakikalarda gençlerbirliği topa sahip görünse de hiçbir tehlikeli pozisyon üretemiyor buna karşılık rakibe açıklar veriyordu. 44’te william farkı ikiye çıkartan golü attı.
ikinci devreye rahmetullah ve skuletic’i sahaya sürerek başlayan özat, takımın daha ofansif olmasını istiyordu. ilk yarıdan ötürü takıma tepkili olan taraftarların hepsi oturmuşlar sessiz bir şekilde maçı takip ediyorlardı. genç oyuncu rahmetullah’ın enerjisi başlama düdüğüyle birlikte oyuna yansıdı. sessegnon’un 55’te kullandığı frikiğin direkten dönüşü sonrası rahmetullah’ın topu takip edişi ve ardından takıma kazandırdığı penaltı atışını sessegnon gole çevirdiğinde tribünler havaya fırlayıp yeniden takımına destek vermeye başladılar.
golden sonra canlanan şimşekler’in gol girişimleri bir türlü sonuç vermeyince oyun yeniden dengelendi. 77’de gelişen bir kontratakta defansın ofsayt diye duraklaması sonucunda kayserispor, yeniden farkı ikiye çıkarttı ve gençlerbirliği’nin umutları bir anda söndü.
bitimin son anlarında skuletic’in attığı gol kısa bir süre heyecan yaratsa da maç kayserispor’un galibiyetiyle sona erdi ve galatasaray’dan 3 puan alarak düşmeme yolunda rakiplerine karşı avantaj sağlayan gençlerbirliği cepten yiyerek düşme potasının en sıcak bölgesindeki yerini korudu. (!)
bunlar sadece saha içinde yaşananlar. işin bir de saha dışı var elbette. takım ateşle oynamaya devam ediyor, karşılaşmanın sonuna doğru tribünden küfürler yağıyor, maçtan sonra kayserispor tribünleri, “gençler kümeye!” diye tezahürat yapıyor, kapıların açılmasını beklerken, hafta içi alkaralar’ın yaptığı açıklama nedeniyle, “renktaşlarımız” benim üzerime saldırıyorlar...
kısacası, kulübün a’dan z’ye her şeyi büyük bir süratle erozyona uğruyor ve bunların hepsi, ne yazık ki, “ilhan cavcav sezonu”nda yaşanıyor...
hem maçı kaybetmenin, hem de maç sonu yaşananların can sıkıcılığıyla dönüş yolunda ankara’ya doğru ilerlerken yaşadığımız tek sevindirici şey, arayarak ya da mesaj atarak, “geçmiş olsun” diyen onlarca dost, arkadaş ve renktaşımızdı. iyi ki varsınız büyük yürekli insanlar...