3. dakikada palitsevich’in savunmadan açtığı uzun pasta kaleci ile karşı karşıya kalan jailton’un şutunda top kaleci günay’dan döndü. günay’dan dönen top jailton’na çarptı ve kalecinin altından geçerek ağlara buluştu. 1-0
29. dakikada adama traore, sessegnon’a yaptığı sert müdahale sonrası direkt kırmızı kart gördü ve takımını 10 kişi bıraktı.
39. dakikada aydın’ın ortasında claro topu kaleye doğru yönlendirdi. kaleci günay topu rahat şekilde kontrol etti.
47. dakikada sol kanattan aydın’ın açtığı ortada kaleci ile karşı karşıya kalan jailton’un şutu yandan dışarı çıktı.
49. dakikada ceza sahası içine giren milinkovic pasını müsait pozisyonda olan aydın’a aktardı. aydın önüne gelen topu ıskalayarak ayağının altından kaçırdı.
56. dakikada çalımlarla ceza sahası içine giren sessegnon’un vurduğu şutta kaleci günay son anda ayaklarıyla topu uzaklaştırdı.
60. dakikada ahmet’ten aldığı pasla ceza sahası içine giren sessegnon’un vurduğu şutta kaleci günay topu güçlükle oyun alanı içine çeldi. savunma oyuncusu da hiç riske girmeden topu taca attı.
64. dakikada jailton’un vurduğu sert ve düzgün şutta top üst direkten oyun alanına döndü.
68. dakikada kaptan uğur çiftçi’nin sol kanattan açtığı ortada altı pas üzerinde bomboş olan jailton gelişine vurduğu şutta meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu. jailton kendisinin ve takımının ikinci golünü attı. 2-0
72. dakikada milinkovic ile verkaç yapan ahmet’in gelişine vurduğu şutta kaleci günay topu kornere çeldi.
87. dakikada kendi çabasıyla ceza sahasına giren manu vurduğu şutta topu ağlarla buluşturdu. 3-0
yardımcı hakemler: esat sancaktar, murat ergin gözütok
4. hakem: tugay kaan numanoğlu
gözlemci: mustafa kamil abitoğlu
temsilci: ahmet bozan, kemal özkoç, ömer aksoy
gençlerbirliği: per johannes hopf, ahmet oğuz, uğur çiftçi, siarhei palitsevich, aleksandar scekic (dk. 74 dialo samba guidileye), luccas claro dos santos, petar skuletic (dk. 46 marko milinkovic), abdul rahman khalili, aydın karabulut (dk. 59 elvis kofi okyere wiafe manu), jailton lourenço da silva, stephane sessegnon
yedekler: taha cengiz demirtaş, yıldırım mert çetin, murat duruer, alper uludağ, zeki yavru, rahmetullah berişbek, deniz yılmaz
teknik direktör: ümit özat
göztepe a.ş.: günay güvenç, tanju kayhan (dk. 39 leo schwechlen), milos kosanovic, wallace reis silva, adama traore, selçuk şahin (dk. 77 sabri sarıoğlu), rajko rotman, andre biyogo poko, yoan patrick gouffran, tayfur bingöl (dk. 50 nabil ghilas), demba ba
yedekler: yavuz aygün, doğanay kılıç, ezequiel oscar scarione, muhammed enes durmuş, axel thomas ngando elessa, halil akbunar, serkan bakan
teknik direktör: tamer tuna
goller: (1-0) dk. 3 jailton lourenço da silva (ayakla) (2-0) dk. 67 jailton lourenço da silva (ayakla) (3-0) dk. 87 elvis kofi okyere wiafe manu (ayakla)
sarı kartlar: dk. 28 aleksandar scekic (gençlerbirliği) dk. 84 andre biyogo poko (göztepe a.ş.)
kırmızı kartlar: dk. 29 adama traore (göztepe a.ş.)
bir an önce düşme potasından uzaklaşmak adına, ligdeki her karşılaşmanın final anlamını taşıdığı gençlerbirliği için, akhisar ve antalya’nın kazandığı, konyaspor’un berabere kaldığı haftada göztepe’den alınacak galibiyetin büyük bir anlamı vardı.
maçın henüz başında, politevich’in defans arkasına koşu yapan jailton’u topla buluşturması ve brezilyalının “düşe kalka” yaptığı bir vuruşla topu filelere göndermesi, 29’da da traore’nin sessegnon’a yaptığı sert hareketten sonra takımını 10 kişi bırakmasıyla birlikte galibiyet ibresi, bariz bir şekilde alkaralar’ı işaret etmeye başladı.
zaman zaman fazlaca geriye yaslansalar ve pas hataları yapsalar da maçın neredeyse tamamında etkili olan taraf kırmızı-siyahlardı. trabzonspor maçındaki gibi bol bol pozisyon ürettiler, ama o maçtan farklı olarak, üç tanesini de golle sonuçlandırmayı başardılar.
sahadaki tüm oyuncuların pozitif düşüncelerle maça asılmaları, gençlerbirliği taraftarlarının sezonun en rahat ve keyifli karşılaşmasını izlemelerini sağladı. elbette bunda göztepe’nin maça adeta yenik başlayıp ilk yarım saatte 10 kişi kalması ve daha da önemlisi sessegnon’un assolistliğinde takımın her geçen gün kendine güveninin artmasının da büyük bir payı vardı.
bölüm 2: ölüm-sıtma
iki sezon önce gençlerbirliği ilk yarıyı 13 puanla kapatarak lig tarihinin en kötü ilk yarı performansına imzasını attı. bu sezon ise 14 puanla lig tarihinin en kötü ikinci ilk yarı performansına hep birlikte şahitlik ettik.
iki sezon arasındaki en temel fark ise kulüp başkanının değişmiş olmasıydı. onun dışında kulübü yönetenler, neredeyse a’dan z’ye her konuda aynı hataları büyük bir başarıyla (!) tekrarladılar. sezon sonu kadroda büyük bir “doldur boşalt” yapıldı. böylece kocaman bir soru işaretiyle sezona başlandı ve haftalar ilerledikçe düşüş hızlanarak sürdü. devre arasında yapılan takviyelerle takım bir şekilde düzlüğe çıktı ve ilk yarı performansını yani ölümü gören taraftarları, sıtmaya yani kümede kalmaya razı etmek hiç de zor olmadı.
sonra ne mi oldu? ilk yarıda “rezil” denilenler bir anda “vezir” oldu. yapılan hatalar da yanlarına kar kaldı. peki bu sezon kümede kalırsak yine aynı oyun mu sahnelenecek? 2006’dan bu yana olduğu gibi, sorunun cevabı kocaman bir evet! yani, kendi kurdukları kötü takımla, taraftarına ölümü gösterenler, sezon sonu takımın kümede kalmasıyla, taraftarı sıtmaya razı edecekler! böylece yapılan kötü transferlerin, heba edilen paraların, yönetim zaaflarının ve boş boşuna geçirilmiş bir sezonun hesabı aklanarak rafa kaldırılacak.
artık kronik bir vaka haline gelen bu kısır döngüde, ülke futbolunun en köklü kulüplerinden biri olan gençlerbirliği spor kulübü’nü yönetenlere sormak gerek; “gençlerbirliği’nin kümede kalması sizce gerçekten de başarı mı?”