türk futbolunun köklü çınarları galatasaray ile fenerbahçe arasındaki en ilginç maçlardan biri, 21 aralık 1947 günü şeref stadyumu'nda oynanan 1947-1948 sezonu istanbul ligi 5. hafta karşılaşmasıydı.
oyuncu değişikliği hakkının henüz olmadığı yıllarda oynanan maçın ilk dakikasında galatasaray kalecisi necdet, fenerbahçeli halit'in müdahalesiyle sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kaldı. bunun üzerine sarı-kırmızılılar'ın en büyük gol silahı bülent kaleye geçti. galatasaray'ın maçın başından sonuna kadar 10 kişi olarak oynadığı karşılaşmanın ilk yarısı golsüz eşitlikle sona erdi.
galatasaray ikinci yarıda önce isfendiyar sonra da gündüz'ün golleriyle 2-0 öne geçti. bu sırada suphi'nin sakatlanarak oyundan çıkmasıyla 10 kişi kalan fenerbahçe de müjdat'la farkı 1'e indirdi. kariyerindeki ilk galatasaray maçını oynayan lefter, son dakikada golünü atarak daha sonra efsanesi olacağı fenerbahçe'yi ipten alırken, birçok ilginç hadiseye sahne olan maç 2-2 eşitlikle sona erdi. beraberlik golünün sahibi lefter, yıllar sonra verdiği demeçte attığı golü bu sözlerle anlattı:
"bu gol bizi adeta çılgına döndürdü. zira, galatasaray kalecisiz kaldığı halde, galibiyet golünü atmıştı. ben ise adeta kendimi kaybetmiştim. ilk maçımda ezeli rakibimize mağlûp olacaktık. bütün bunları iki dakika içerisinde düşünmüştüm ki; tam bu sırada top cihat ağabeyin elinden sekiverdi... yetişen solaçık ikinci galatasaray golünü yaptı... işte o anda şeref stadyomu sanki kafama yıkılıverdi... hele, gündüz ağabey ilk devrede bir şut atmış, top iki yan direk arasında mekik dokuduktan sonra dışarı çıkmıştı... ya o top da içeri girse, halimiz ne olacaktı? biraz sonra şimdi beykoz antrenörü olan naci özkaya ile çarpışan santraforumuz suphi sahadan çıkınca 10 kişi kaldık. nihayet müjdat golümüzü yaptı. tek arzum beraberlikti.. saha o kadar çamurdu ki adeta birbirimizi tanıyamaz hale gelmiştik... maçın bitmesine bir dakika kalmıştı... 2-1 mağlûp durumda oynuyorduk... ceza sahasının hemen başından savurduğum vole, beraberliğimizi sağladı... gol tribünleri teri bir anda kaldırdı.. iki taraf seyircisi biribirlerine girmişti... ben hayatımın en mes'ut anlarından birini yaşıyordum. ilk maçımda attığım gol ile takımım mağlûbiyetten kurtulmuştu..."