defansı toplayan ahmet çalık ve “süpürücü” doğa’nın ilk 18’de olmadığı takım kadrosu ekrana geldiğinde, tanıl abiyle ortak tepkimiz, “ilginç kadro, bakalım ne olacak”tı.
daha maça ısınamamışken, 4. dakikada defansın yaptığı hatanın ardından, babel’in şutu, ramazan’ın koltukları altından geçip fileleri sallandırınca, kasımpaşa, hanesine 1 rakamını iliştiriverdi.
golden sonra lacivert-beyazlılar, akıllıca ikinci golü bulmak için afallamış kırmızı-siyahlıların üzerine gelmeye devam ettiler. bu baskı sırasında gençlerbirliklilerin hata üstüne hatalarını izledikçe, “peynir ekmek gibi gol yiyebiliriz bugün” diyorduk. 23’de âdem’in sert şutunu tosic’in kale çizgisi üstünden kafasıyla çıkartışı (o an anlamasak da) maçın kırılma anı olacaktı.
37’de irfan’ın ceza alanına gönderdiği nefis ara pasını mervan’ın kapıp kalecinin ayağının dibinden filelere göndermesi ile aradığımız morali buluyorduk. gol takımın güvenini arttırmış, istanbulların maçın başındaki iştahını ise söndürmeye yetmişti.
ilk yarının son dakikasında kazanılan penaltıyı el kabir gole çevirince alkaralar, yenik başladıkları maçı önde kapatarak soyunma odasının yolunu tuttular.
ikinci yarının hemen başında babel’in yerden sert ortasına yakın mesafeden tunay’ın dokunuşunu ramazan’ın savuşturmasının ardından özellikle el kabir’in bitmek bilmeyen gol iştahının sürüklediği gençlerbirliği, ipleri yeniden eline alıp yüklenmeye başladı.
55’de el kabir’in kapıp götürdüğü topu alan irfan’ın golü ve 7 dakika sonra hleb’in pasını el kabir’in golle sonuçlandırmasıyla maç 4-1’e geldi.
75’de scarioni'nin golü ile kasımpaşalılar umutlansa da, hleb’in düşürülmesi sonucu kazanılan penaltıyı el kabir’in gole çevirmesiyle birlikte maç 5-2 sonlandı. böylece önemli eksiklere ve bir de maçın hemen başında yenik duruma düşülmesine rağmen farklı kazanmak takıma 4 gün sonra ankara’da bursaspor ile oynanacak olan türkiye kupası çeyrek final rövanş maçı öncesi büyük moral ve güven aşılamış oldu.