futbol federasyonu’nun hükümetin yönetiminde olduğu özal döneminde futbol kulüpleri de boş bırakılmadı, iktidar, kendine yakın olan kulüplere her zaman para yardımı yaptı. bununla yetinmeyen iktidar, üç büyüklerin başına yine kendine yakın olan siyasetçi ve bürokratları getirdi. bu siyasetçi ve bürokratların görev yaptığı dönem mafyanın futbola bulaştığı yıllar oldu. zaten özal ailesinin göreve getirdiği bu isimler, yanlarına kulüp yöneticisi olarak emniyet görevlileri ile hayali ihracatçıları aldılar.
özal ailesinin bu dönemde en çok müdahale ettiği takım beşiktaş oldu. çünkü başbakan turgut özal’ın eşi semra özal beşiktaşlıydı ve kulübün her şeyiyle ilgileniyordu! 1984 yılında beşiktaş başkanlık seçimleri geldi. semra özal’ın adayı mit’in istanbul bölgesi personel işlerinde görev yapan süleyman seba’ydı.
seba 1982 yılındaki kongrede de aday olmuş ve son anda vazgeçmişti. bu kez ise işi sağlamdı. çünkü arkasında semra özal vardı. bununla da yetinmeyen seba, yönetim listesine karanlık isimleri aldı. kulüb’ün temel sorunu olan parasal yükünü hayali ihracatçılar ertan sert ve turan çevik üstlenmişlerdi.
seba mit’teki mesai arkadaştan esat inanç ve mesut pandır’ı da yönetime aldı. seba, polis desteğini de unutmadı. bunun için kadroya affan keçeci’yi de aldı.
şan sineması’nda yapılan kongrede seba ile mehmet üstünkaya yarıştı. seba, büyük farkla başkan seçildi. üstünkaya’nın listesinde yalnızca niyazi adıgüzel yönetime girmişti. buna rağmen üstünkaya yönetimi tamamen seba’ya bıraktı.
seba’nın kazanması salonda bulunan herkesi rahatlatmıştı. delegelerin büyük bir gerilim içinde olmalarının nedeni alaattin çakıcı’ydı.
süleyman seba işini şansa bırakmak istemiyordu. bunun için çakıcı’yı devreye sokmuştu. o dönemde işleri iyice büyüten çakıcı, mit adına salonun güvenliğini sağlıyordu. bunun için yaklaşık 50 adamını salonun her tarafına yerleştirmişti. seba aleyhine bir durum geliştiği takdirde olaya müdahale edeceklerdi. yani her koşulda seba’nın kazanması gerekiyordu. aksi takdirde kötü şeyler yaşanacaktı. seba’nın kazanmasıyla, kazanan da kaybeden de sevindi. kaybedenler de çakıcı’dan kurtuldukları için mutluydular.
galatasaray’da ise ali tanrıyar vardı. anap milletvekili olan tanrıyar, 1986 ile 1990 yılları arasında galatasaray kulübü başkanlığı yaptı. daha sonra içişleri bakanı olan tanrıyar, ayrıca turgut özal’ın bacanağıydı. ali tanrıyar, galatasaray’ın şampiyonluk yaşaması üzerine söylediği “galatasaray’ı sevmeyen ölsün” sözüyle futbol tarihindeki yerini aldı.