en son iki hafta önce ümitsiz bir şekilde izlediğimiz trabzonspor maçından sonra, bu sefer “puan ya da puanlar” ümidiyle tanıl abilerdeki tribünümüzdeki yerimizi aldık.
irfan buz, kart cezalıları ve sakatlar nedeniyle kadroda değişiklikler yapmıştı. takımın süpürücülerinden gosso’nun kart cezalısı olması nedeniyle doğa’nın sakat sakat oynayacak olması kafamızda soru işareti yaratıyor, guido’nun yerine tomic’in yer alması ise, sırp oyuncunun her hafta daha istekli görünmesinden ötürü sorun olmayacağını düşündürüyordu. uğur ile hikmet’in sakatlığı nedeniyle 93’lü halil ibrahim pehlivan’ın ilk kez süper lig’de alkaralar’ın formasını giymesi ise (bizim gibi genç futbolcu severler için) maçın ilgi çekici özelliklerinden biriydi.
maçın hemen başında gençlerbirliği, tıpkı cizre maçında olduğu gibi, oyunun kontrolünü ele almak için, topu ayağında tutup baskı kurmaya çalıştı. fakat 6 haftadır kazanamayan akhisarlıların oldukça başarılı bir savunma uygulaması, kırmızı-siyahlıların gol pozisyonuna dahi girmesine izin vermiyordu. böyle olunca, 15. dakikadan sonra ilk yarının geri kalan kısmında akhisarlılar ipi ellerine aldılar ama çok ciddi bir pozisyon yaratamadılar.
ikinci yarıya akhisar daha istekli ve baskın bir şekilde başladı. ama yine de ciddi bir pozisyon yaratamıyorlardı. maç 0-0’lık bir seyir izliyordu.
derken (sessiz bir totemle koltuk değiştirdiğim) 67. dakikada, gekas’ın ceza alanı içinde iki defans oyuncusundan kurtarmak için çapraza çektiği topu, nefis bir şutla tavana asması tüm morallerimizi altüst ediyordu. zira takımımızın o dakikaya kadar sergilediği oyun, gol atacağımızı müjdelemiyordu.
golden sonra akhisarlılar ikiyi atıp rahatlamak için baskısını arttırdı. yaklaşık 10 dakika süren baskının ardından (bu sefer sesli bir şekilde totem yapıp koltuk değiştirdiğim ve tanıl abinin de aynı anda koltuk değiştirdiği) 79. dakikada irfan’ın iki akhisarlı arasından topu çıkartıp stancu’ya aktarması ve romen’in bir süre sürüp yerden nefis ortasına tomic’in dokunmasıyla havalara uçuruyorduk.
kalan dakikalarda akhisar bastırsa ve biz de iki kere kontra denemesi yapsak da skor değişmedi ve haftayı bir puanla kapattık.
sadece bir kez pozisyona girdiğimiz maçtan gol atarak bir puan çıkartmak, hiç şüphesiz, hiç yoktan iyiydi.