maçı bi' abimizin davetiyle evinde izledik. evi, bizim bulunduğumuz semtten şehrin diğer ucu diyebileceğimiz bir konumda. iki arkadaş maçın başlamasına bir saat kala yola çıkmamıza rağmen, otobüs ve trafik çilesini çektikten sonra eve vardığımızda maçın 10. dakikasıydı.
maçı izlerken okan buruk'un 70-80'e kadar berabere götürüp kontrayla gol arama taktiği fark edildi. deplasman için doğru bir tercih. ancak evdeki hesap her zamanki gibi çarşıya uymadı. yapılan yanlış bir değişiklik sonucu etkiledi, diyebiliriz. muhammet ildiz'in oyuna girmesiyle takım daha da hantallaştı. ildiz'den arokoyo'ya oradan da kaleye yapılan bir geri pas, ligin bize göre en kaliteli kalecisini çaresiz bıraktı. bu gol tam bi' talihsizlik. karce'yi suçlayacağımız tek nokta, topu ayağının dışıyla karşılama isteği. bunu her zaman yapıyor, bu zamana kadar böyle bir şeyle karşılaşmamıştık. bilenler bilir, karce çok duygusal bir kaleci. o golden sonra karce için maç bitmişti.
okan buruk'un golcü muhammet demir'in yokluğunda oğulcan'a çok az şans vermesi düşündürücü. oğulcan oldukça kaliteli bir forvet. doğru hamle gelseydi beraberlik çıkaracağımız bir deplasmandı.
gençlerbirliği'nin gençlere yatırımı sevindirici. gaziantepspor da bu sezon maddi yetersizlikten dolayı adı sanı duyulmamış gençler getirdi, çoğu tuttu. iki takımın ortak özelliği sadece renkleri değil, bu gibi konularda da benzerlikler var. ayrıca aynı kafa yapısıyla kulüp yöneten ilhan cavcav ve ibrahim kızıl gibi :)