görevinden azledilmesi hakkında eski federasyon başkanı muhterem özyurt şu beyanatı vermiştir:
«görevimden alınmam, şark zihniyetinin devamı, inkılâbdan evvelki tutumun hortlamasıdır. oynanan oyunun uzun hikâyesi var. bunların söylenmesinin şimdi yeri ve sırası değil, biraz sükûnet bulmam lâzım. daha dün kadar yakın bir zamanda federasyonu desteklediklerini ve değiştirilmesi için hiçbir sebep olmadığını söyleyen, türk futbolunun gelinmesi ve futbol federasyonunun durumu ile ilgili raporlarımı tetkike dahi vakit ayıramayan faaliyet ve onaylarımızı tasvip ve tasdik eden yetkili merciler, son milli maçların yenilgisini bahane ettiler. beni yaralayan, şeklin çirkinliğidir. gecemizi, gündüzümüze katarak maddi, manevi her türlü fedakârlıkla fahriyen çalışan arkadaşlarımın yetersizliği bu milli maçların sonucunda mı belli oldu? sandro puppo’yu göreve çağırmamızı büyük bir memnuniyetle tasvib eden kontratını imzalayan, ilk portekiz maçında futbol kalitemizin bu olduğunu, yenilgilere ehemmiyet vermediğini söyleyen sayın gücüyener’in son mağlûbiyetlerden faydalanmasının sebepleri ileride kendiliğinden su yüzüne çıkacaktır.
sayın gücüyener işbaşına geldiği, fakat göreve başlamadığı esnada kendisini ulaştırma bakanlığında tebrike gitmiş ve bu mes'uliyetli görevi yürütebilmesi için arkadaşlarını seçme ve çalışmada haklı olduğunu şu anda futbol federasyonunu bırakmaya âmilde olduğumu söylemiştim. bana iltifat ederek. «senin gibi birkaç arkadaş daha bulmam lâzım» demişti.
milli takım portekiz'e gitmeden meydana gelen bir hâdisede, şifahen görevimden istifa ettiğimi söylemiştim. buna da mâni olmuşlardı. şeref ve izzetinefsime ne kadar düşkün olduğumu bilen insandı. görevine son verilmenin iki defa acısını çekmişti. çok saydığım büyüğüm ve bunca yıllık silâh ve spor arkadaşım sayın gücüyener. sayın bekir silâhçılar kadar olamadı. bana istifa etmek fırsatını verecek kadar kadirşinaslık göstermedi. beni yaralayan, inciten budur.»