erken maç saati ya da hastalık nedeniyle gidemediğim birkaç maçı bir kenara bırakırsam, yüksek bilet fiyatları nedeniyle boykot edip gitmediğimiz, 2007-08 sezonu türkiye kupası yarı finalinde galatasaray’a karşı oynadığımız yarı final maçından ( http://www.macanilari.com...saray-200720088610--.html) bugüne kadar ilk kez ankara 19 mayıs stadyumu’nda oynanan bir gençlerbirliği maçını televizyondan izledim. elbette bunun tek sebebi; her geçen gün, aslında hayata geçirilme sebebiyle hiçbir alakasının olmadığını daha iyi anladığımız passolig uygulaması.
bu sezon, gençlerbirliği taraftarlarının büyük bir çoğunluğu boykot için passolig almadı. bu yüzden maçı izlemeye başladığımızda ilk dikkat ettiğimiz şey, tribünde ne kadar insanın olacağıydı. oldukça güzel bir havada oynanan maçın tribününde alıştığımızdan çok az ve daha önemlisi çok sessiz bir seyirci topluluğu vardı.
yeni teknik direktörümüz mustafa kaplan, ligin ilk haftasında sahaya sürdüğü ilk 11 ile maça başladı. takımın, rize maçında olduğu gibi istekli ve arzulu olması hoşumuza gitmişti. hele bir de kornerden gelen topu mervan’ın kafayla ceza alanına indirmesi ve stanku’nun kafayla takımımızı öne geçirmesiyle, bizden mutlusu yoktu!
golün ardından erdem’in, “biz yokuz ya tribünde, takım kesin bu sezon iyi oynar ha!” cümlesine bol kahkaha attık.
ilerleyen dakikalarda takım biraz geriye yaslansa da, yine oyun dengeli bir şekilde seyretti. fakat takım soyunma odasına gidip tekrar geldiğinde her şey değişmişti!
şenol güneş, tosic’in sürekli ileri çıktığını ve geç döndüğünü görmüş olacak ki, volkan şen, tosic her ileri çıktığında sağ kanatta arkaya sarkıp ciddi tehlikeler yaratmaya başladı. birinde yanlış pas verdi, diğerinde kötü şut çekti, sonrakinde saçmaladı derken, 54. dakikada hikmet ile dahlin, bir hava topunda anlaşamayınca beklediğimiz golü attı.
kırmızı-siyahlılar, beraberlikten sonra bir türlü etkili olmayı başaramadı ve 69’da serdar’ın ceza alanı içindeki bomboş kafasını dahlin son anda çelse de, fernandao topa sadece dokundu ve yeşil-beyazlıların galibiyet sayısını elde etti.
maçın geri kalan kısmında alkaralar, önemli birkaç pozisyon yakalasalar da, gol atmayı başaramadılar ve ankara’daki ilk maçında sahadan 2-1’lik skorla yenik ayrıldılar.
maçtan sonra karşılaşmanın kritiğini yaparken önce, mustafa kaplan’ın görevden alındığını, ardından da kaplan’ın “maç esnasında, protokol tribününden teknik direktörün işlerine karışılması etik değil” sözlerini işittik.
şaşırdık mı? hayır! çünkü bu sezon da, gençlerbirliği’nde baştan sona her şey aynı. tek değişen, bizim passolig nedeniyle tribünde olmamamız!