ilk basımı 2004 olan islam çupi'nin "olaylar, sağbekin lahana dolmasını yemesiyle başladı" kitabından;
topa vururken kaleciye bakan tek forvet: tarık hocic...
hociç, ligin ilk yarısında futbolsevere devlet zoru ile değil, kendi rızası ile şunu dedirtmiştir: "türkiye'de oynayan en kaliteli yugoslav..."
hociç, türkiye'ye geldiği ilk yıl futbola, galatasaray'a ve sahalara pek ısınık değildi. maçlarda 30 yaşında, yüzme bilmeyen bir adamın sırtından denize itilmesinin sonunda gösterebileceği paniğin tıpkısını ceza sahaları içinde, yani karada gösterdi...
* * *
hociç, türkiye'ye gelmeden önce, avrupa'nın sayılı futbol saraylarından ajax'ta üç yıl yedek beklemiş...
saray'da yedeklik, herhalde gecekondudaki beylikten iyidir. hociç, yedek olarak asilleri seyrederken epey futbol asaletleri almış.
insan ajax'ta üç yıl top şişirse, şişirdiği şeye nasıl vuracağını, nasıl tutacağını, nasıl oynatacağını bizden iyi öğrenir.
ajax sarayından türkiye kasabasına, otuza yaklaşan yaşı ile düşen hociç, bu yıl ligin birinci devresinde saray sandığında ne kadar futbol asaleti varsa, sahalara döktü.
hociç havada iyi duran ve iyi vuran bir adam... kafa gollerindeki rahat portresi, kurulmuş bir oyuncak uçak görünümü vermektedir, ikili mücadelelerde kalçalarını ve sırtını rakibini hareketsiz bırakmada çok iyi kullanıyor. özetle, ikili mücadelelerde pek önemli vurgun yemiyor.
iki ayağında da hem kundura, hem de enteresan golleri var. hociç, türkiye'de iki ayağı ile topa vurmadan önce kaleci hareketlerine bakan tek forvettir. topa vurmadan önce kafası topun üstünde namaz kılmada değil, kalecinin erken hareketlerini kolla madadır...
hociç'in bu yolla avladığı kaleciler koleksiyonunda, fenerbahçeli yaşar dahil, bir bidon ünlü vardır...
hociç, özellikle gol bölesinde bir pozisyon bulma mucididir. türkiye'de forvetler için pozisyonu bulma, "amerika'nın keşfi" kadar güçleşmişken, hociç kaptan, gol denizlerinde kolaylıkla seyretmektedir.
kusuru, kamburu, eksiği yok mu, var... sahada, otobanlarda cirit atan bmwlerin, ferrarilerin arasındaki 36 model ford gibidir.
ağırdır...
ağırlığı sebebi ile depar golleri atmaya hazırlanırken, çoklukla tevkif edilir. geceyi genellikle "geri dörtlü" isimli nezarethanede geçirir.
hociç sık sık ağırlığı yüzünden tevkif edilmese, attığı golü bugün iki ile çarpardık.
hociç'in yaşı otuzu geçti. belki birileri çocuğa, "ağır ol da sana molla desinler" öğüdü yapmış olmasın...
14 ocak 1984
not: yazıdan önceki son galatasaray maçı olduğundan bu maça yazdım...