teknik/taktik yazısını yazdıktan sonra gelelim deplasman yazısına.
efendim sabahleyin çok erken kalktım.saat 05.55'ti.hemen hazırlıkları yaptım,pankartın iplerini bağladım,06.15'te evden çıkıp 5 dakika ötedeki otobüs durağına ilerledim.saat 06.15 kalkışlı ve bizim durağa 06.24'te varan ilk 185 nolu otobüse bindim.sabahın körü deyimi bizim için uygundu,daha hava çok karanlıktı,rüzgar içimi titretiyordu.
185'le ulus'a vardım ve ekrem'i aramaya koyuldum.fakat o da ne?ekrem daha ivedik metro istayonu'nda!ya otobüsü kaçırırsak?allah'tan kendisi ulus'a yetişti ve otobüsü kaçırmaktan kurtulduk.
otostopla eskişehir'e gideceğimizi biliyorsunuz.fakat ankara şehiriçinden otostop yapmak çok zor.şehiriçinden yolcu alan insan çok az.biraz şehirdışına çıkmak gerekli.bu yüzden biz de şehirdışına çıkmak için temelli'ye gitmeye karar verdik.124 nolu opera-toki-temelli hattı,07.00 opera kalkışlı araca binerek saat 08.00'de temelli'ye vardık.çok ilginçtir havalimanı'na yani 25 kilometreye 3 milyon 400 bin lira ücret alan ego temell'ye alıştığımız tarifeyi uyguluyor.böylece ta yıldız'dan temelli'ye 45 dakikalık transferi de barındırır olmak üzere 1 milyon 100 bin liraya gittim.toplamda sanırsam 65 kilometre yolu ego araçlarıyla 1 milyon 100 bin liraya aldım.
temelli'de otobüsten indik.ve ototstop başlıyordu.yaklaşık 10 dakika otostop çektik.tabi tek bir noktada durmuyoruz.ileriye doğru hem yürüyor hem otostop çekiyoruz.bu sırada işareti verirken şoförün gözüne bakıp ona güven vermek de önemli tabi.
fakat sabahın bu saatinde daha çok tırlar ve kamyonlar yol alıyordu.en sonunda bir araç durdu.bu araç polatlı'ya kadar gidiyordu.böylece temelli-polatlı arası 25 kilometreyi aldık.
polatlı'nın çıkışına yürüyerek vardık ve otostopa devam ettik.bu kez otostopu ben çektim ve kısa bir süre içerisinde bir araç durdu.bu araç eskişehir'e gidiyordu.böylece polatlı-eskişehir arasını kesintisiz aldık.hatta öyle ki bizi eskişehir'e götüren aracı sahibi astsubayın evi de vişnelik'teymiş.kendisinin evi stadın 500 metre ötesindeyimiş.bu yüzden kendisi bizi stadın önünde indirdi.stadın önünde indiğimizde saat sanırım 10.45'ti.hemen karşıdaki bilet satışa giderek biletimiz aldık.yandaki eskişehirspor ürünleri satan yere de göz attık.
bu arada yolda giderken 06 v 5001 plakalı başkan'ın arabası yanımızdan uçarak geçti.yaklaşık 190'la falan gittiklerini tahmin ediyorum.eminle polise ihbar edeceğim,bu kadar hızlı gitmeyin.
bizi arayan anıl eskişehir'e vardığımızı öğrenince şaşırdı,hatta buna inanmadı.e saat çok erkendi tabi ki.
biletleri de aldıktan sonra şehri gezintiye koyulduk.eskişehir'e bir kez gelmiştim,bir kez de türkiye kupası finaline giderken çevreyolundan geçmiştim.eskişehir hakkındaki bilgilerim çok azdı,ancak daha önce çalıştığım harita desteği ve geçen yılki 2,5 saatlik kısa arkadaş ziyareti dolayısıyla yine bir şeyler biliyordum.
stadın oradan çıkıp hava hastanesi önünden ilerledik.bu sırada arda abi'nin önerisine uyarak ekler pasta da yedik.bu pastanın farkı süt kreması içermesiydi,öneri çok yerindeydi.atatürk caddesi'nden sonra demiryolu üzerindeki köprüden espark'a vardık.burada kısa bir tur attık ve üniversite caddesi'ne çıktık.buradan yani espark'tan anadolu üniversitesi 2 eylül yerleşkesi girişine kadar yürüdük.aslında içeri girebilsek anadolu üniversitesi'nin bu yerleşklesini tekrar gezmeyi isterdim.çünkü bu yerleşkes çok güzeldi.geniş bir arazi,yemyeşil alan,çok eski olmayan çağdaş yapılar.1 mart 2008 günü akşam karanlığında gezip beğendiğim bu yerleşkesi bir de gündüz gözüyle görmek kısmet olmadı.
anadolu üniversitesi'ne giremesek de dışarıdan bir bakış atıp şehre geri dönmeye karar verdik.üniversite caddesi'nden şehre geri dönerken yemeğimizi de yedik.üniversiteye yakın olması dolayısyla fiyatı oldukça uygun olan bir yerde yemek yemiş olduk.fiyatı ne siz sorun ne ben söyleyeyim,o kadar uygun ki!
yemekten sonra şehre dönerken bu kez daha değişik bir güzergah izledik.demiryolunu geçtikten sonra atatrük caddesi'ne değil de köprübaşı'na ilerledik,köprübaşı'nı geçtikten sonra eskişehir'in istiklal'e benzettiğim caddesinde tur attık.reşadiye camii'ni de gördük.bu yapı cumhuriyet dönemi eserlerindendi.ankara'daki cebeci camii,maltepe camii ve bahçelievler camii'ne oldukça benziyordu.taş işçiliği burada da sözkonusuydu.
zaten reşadiye camii'nin karşısı da stattı.stadın etrefını da dolanarak konuk takım tribününe yol aldık.tabi kırmızı siyahı gören polisler bizi eskişehirsporlu sandı,ancak gençlerbirliği taraftarı olduğumuzu belirttik.bu sırada 06 v 9000 plakalı araçla ufuk özerten emice'miz de stada geldi.
konuk takım tribününe girdik.kapıda şeklen arandım.polislere tam pankartı gösterektim ki onlar buna gerek bile duymadı.sadece bir polis şakayla ''bunun içinde küfür,ayıp bir şey,terbiyesizlik yok değil mi?'' dedi,gülüştük.
içeri girdiğimde yaklaşık 35 kişi vardı.herkes bizden önce gelmişti.e biz epey dolanmıştık,saat 13.40 gibi stadda olmuştuk.
önce pankartı astım,sonra mehmet abi'nin pankartını astık.ayrıca çekirdeği de herkese sundum.çekirdek de ne çekirdekmiş!taptaze!1 kilo çekirdek tuzlu-tuzsuz karışık ye ye bitmez,yani ancak karşılaşmanın 80. dakikasında bitti.bir de çekirdeğin fiyatı staddaki çekirdeğin 3'te 1'i.e herkes 4-5 tur çekirdek yedi.dudakları yara yapana kadar çekirdek yenilsin istedik,afiyet olsun!
bizim tribün portatifti.basit bir tribün işte.stad da zaten kötü bir yapı.bunların ayrıntsı az sonra.
karşılama içerisinde yaşananlar teknik/taktik başlıkta.90 dakilaık karşılaşma bölümününün diğer başlıkta yazdığım bölümünü atlayıp devam eidyorum.
eskişehir tribünlerinde hiç küfür çıkmadı.karşılaşmada tansiyon hiç yükselmedi.ancak aybaba'nın gidip de karşılaşma sonu bu konuda verdiği demeçte eskişehirspor tribünlerini överken bizim hakkımızda bir şeyler söylemesi neye hizmetti anlamadım.kendisine istifa dediğimiz için alınmış olmasın kebapçı td? yoksa kebapçı td aybaba'nın lügatında istifa demek bir küfür anlamına mı geliyor?neyse,kebapçı td'dir,bilinçsizliğin piridir.
stadda erhan arkadaşımızla tanıştık.kendisi eskişehir'de okuyor.bunun dışında 35 kişi de olsak yine sesimiz çıktığınca tezahüratta bulunduk.
ben çekirdek ikram ederken yukarıdan bir taraftarımız eskişehir'e nasıl geldiğimizi sordu.otostopla dedim.bu taraftarımız kendisinin araçla ve tek başına geldiğini ve istersek bizi ankara'ya götürebileceğini belirtti.bu taraftarımızın adı suat ipekoğlu'ydu.
karşılaşma biterken yağmur da başlamıştı ve bizim hemen gitmemiz de gerekiyordu.ayrıca aşağıda pankartı da sökmem gerekliydi.bu yüzden kimseyle vedalaşamadım.vedalaşmayı unuttuğum herkes beni affetsin,lütfen kimse darılmasın.
staddan çıktıktan sonra arabaya doğru yol aldık.ancak araba biraz uzaktaydı ve yağmur da yağıyordu.sonunda arabaya vardık.
eskişehir'den çıkışmız sanırım 16.30'du.suat abi'yle muhabbet ede ede ankara'ya kadar geldik.suat abi 38 yaşında bir taraftarımız.kendisi ara sıra deplasmanlara gidiyor.onunla her konuyu konuştuk,tribünden ve bizden epey muhabbet ettik.oldukça keyifli bir yolculuk gerçekleştirmiş bulunduk.
tam eskişehir'den çıkmıştık ki batlas aradı.ekrem telefonunda kayıtlı olmayan bir numarayı açmış ve karşısında ''hala intihar etmedin mi?'' sorusu.yok daha neler!batlas da beni abartmış canım!
eskişehir'den çıkışta karla karışık yağmur yapıyordu,mahmudiye kavşağında yerde tek damla su yoktu ve güneş açtı,sivrihasar'a varmadan tepelerde kar göründü,oğlakçı köyü'nde yağmur yağmasa bile yerler ıslaktı.ankara'ya varıp arabadan indiğimde önce yağmur sonra dolu yağdı.240 kilometrede 4 mevsim bir arada!
suat abi yenimahalle'de oturuyordu.ekrem de şentepe'de oturduğu için o suat abi'yle devam etti,ben odtü kavşağında arabadan indim.bir taraftarımızla daha tanışmış ve oldukça güzel bir yolculuk geçirmiştik.bu arada kaç saatte mi ankara'ya gelmiştik?kütahya yolu'ndaki migros'tan çıkış 16.30,odtü kavşağı'na varış 18.15.saatte ortalama 130'la falan ankara'ya geldik.
suat abi'nin karşımıza çıkması büyük bir şanstı.o yağmurlu ve soğuk eskşehir'de belki çok bekleyecektik.sağolsun suat abi bizi ankara'ya kadar getirdi.hem o kadar yağmurda çamurda beklemekten kurtulduk hem de çok güzel bir muhabbetle ankara'ya geldik.bizi deplasmana getiren ve deplasmandan getiren herkese olduğu gibi suat abi'ye de çok teşekkürler.
odtü'den sonra çiğdem mahallesi'ne yürüyerek bizimkilerin yanına geldim.araba yolculuğu üzerine bir de yürüyüş yaptım,yolculuğu ankara un sanayi önünde noktaladım.
eskişehir izlenimim
eskişehir güzel değil.iç anadolu'da konya,eskişehir,kırşehir,kayseri,nevşehir kentlerine gittim.aksaray'dan birçok kez karayoluyla geçtim.kırıkkale ve niğde'den trenle geçtim.inanın tüm bu kentler içerisinde eskişehir içimi dağladı.bir an önce bu eskiköy pardon eskişehir denilen yerden çıkmak istedim.düzen sıfır.böyle kent olmaz.konya,kayseri,şirin kırşehir yapılaşma anlamında bu eskişehir'den bin kat iyi.konya,kayseri ve kırşehir'in eleştirdiğim yönleri var ancak bu eskişehir'i bu kadar ayrıntılı gezdikten sonra oraları eleştirmek içimden gelmiyor.konya,kayseri,kırşehir sizi eleştirmek günah bu eskişehir'i gördükten sonra!
şu eskişehir'i gördükten sonra diğer kentleri eleştirmenin bile haksızlık olduğunu anladım.eskişehir köyü pardon şehri konya,kayseri,kırşehir'in 10'da 1'i etmez.içim dağlandı.ne zaman ki ankara ili sınırı tabelasını gördüm,içim açıldı.
eğitim,öğretim,kültür,sanat,tramvay.bunlar eskişehir'in artıları.ancak bu 5 güzellikle bile eskişehir'in bende bıraktığı kötü izlenimi silemez.ne biçim kent bu eskiköy pardon eskişehir!
insanlar neden bu eskişehir'i övüyor?anlamıyorum.eskiköy pardon eskişehir ne ki?yukarıdaki çok önemli 5 güzellik bile eskişehir'in açığını kapatır mı?
ve ankara!canım benim,seni ben ne çok severim!ankara'yı eleştirirsem 2 olsun!bakın ankara'da gitmediğim çok az yer vardır.ankara'nın tüm semtlerini bilirim ve bunların hiç birini eskişehir'e benzetemedim.ankara'nın en kötü semtine eskişehir'in en iyi semti kurban olsun!
artısını ve eksisini koydum ve eksi kantarın artı kantarı katladığını gördüm.eksisi çok,artısı topu topu 5 tane!
ibret olsun!şehir plancıları bu eskişehir'i incelesin ve onlara ibret olsun.böyle kent olmaz.içimi bir ağrı sardı.canım eskişehir'de çok sıkıldı.dedim ya ankara'ya vardım,içim açıldı.
buraya yazıyorum,allah bana eskişehir'de iş ve oturma yazmasın!amin!
ankara ankara güzel ankara seni görmek ister her bahtı kara
meğerse aka gündüz ne kadar haklıymış ankara marşı'nı yazarken!eskişehir'i gördükten sonra ankara'nın değerini çok iyi anlıyorum.