ilk basımı 1997 olan eduardo galeano'nun "gölgede ve güneşte futbol" kitabından;
70 dünya kupası'nda brezilya'nın kazandığı zaferin kutlamaları sırasında brezilya diktatörü general medici futbolculara para bağışında bulundu, elinde zafer kupası olduğu halde onlarla fotoğraf çektirdi ve hatta topa kafa vurarak fotoğraf makinelerine poz verdi. brezilya karması için bestelenen "prafrente brasil" ülkenin milli marşı olarak kabul edildi; bu arada televizyonlarda pele'nin çimenler üzerinde uçarken çekilen görüntüleri, "brezilya'yı kimse durduramaz," yazılarıyla birlikte veriliyordu.
arjantin 78 dünya kupasını kazandığında general videla da fırtına gibi hızlı kerapes'in görüntülerini aynı amaçla kullandı.
futbol demek vatan-millet demekti, bütün güç futboldaydı ve asker diktatörlerin hepsinin de sloganı "ben vatanım" oluyordu.
bu arada şili'nin tek adamı general pinochet, ülkenin kalburüstü kulüplerinden colo-colo'nun başkanı oldu.
aynı şekilde bolivya'da iktidarı ele geçiren general garcia meza da ülkenin en kalabalık ve en ateşli taraftarına sahip olan wilstermann kulübü'nün başkanı ilan etti kendisini.
futbol demek halk demekti, o halde bütün güç futboldaydı ve bu diktatörler de "ben halkım" sloganını kullanmaktan vazgeçmiyorlardı.