ilk basımı 1997 olan eduardo galeano'nun "gölgede ve güneşte futbol" kitabından;
onun için yüzden fazla şarkı yazıldı. on yedi yaşındayken yer aldığı brezilya karması, dünya şampiyonu oldu. brezilya hükümeti onu milli servet ilan ederek yurtdışındaki kulüplere satılmasını yasak ettiğinde yirmi yaşındaydı. brezilya karmasına üç kez, santos takımına da iki kez dünya birinciliği kazandırdı. bininci golünü attıktan sonra da gol atmayı sürdürerek bu rakamı bir hayli yükseltti. seksen ülkede bin üç yüzden fazla maçta oynadı ve hızlı tempoda geçen bu maçlarda bin üç yüz kadar gol attı. bir keresinde bir savaşa engel oldu: nijerya ve biafra onu bir maçta oynarken görmek için aralarında mütareke imzaladılar.
onu maçta oynarken görmek her şeye değerdi doğrusu. pele koşmaya bir başladı mı, rakiplerinin arasından bir bıçak gibi sıyrılırdı. durduğunda ise rakipleri kendisinin koşarken çizdiği zikzaklı labirentlerde kaybolup giderlerdi. sıçradığında sanki görünmeyen bir merdivenle tırmanıyormuş gibi havaya yükselirdi. serbest vuruş yaptığında da baraj kuran rakip oyuncular girecek golü kaçırmamak için yüzlerini kaleye doğru çevirirlerdi.
küçük bir köyün yoksul bir evinde dünyaya gelmişti; ama zencilere pek nasip olmayan güce ve servete ulaşmayı başardı. sahanın dışında hiç kimseye tek bir dakika bile ayırmadığı gibi, cebinden de bir metelik çıkarıp vermedi. fakat onu oynarken seyretme şansını elde eden bizler için en büyük kazanç, ölümsüzlüğün mevcut olduğunu görmek ve ölümsüzlük kadar muhteşem o anları yaşamak oldu.