ilk basımı 1997 olan eduardo galeano'nun "gölgede ve güneşte futbol" kitabından;
ona, "futbolun napolyon'u" derlerdi, çünkü hem kısa boyluydu, hem de sahaların imparatoruydu.
sahada istediği şekilde top sürerdi. çok hızlı bir futbolcu olan ve çok zarif çalımlar atan raymond kopa, çim sahada harikalar yaratarak kaleye doğru ilerlerdi. ama topu ayağında gereğinden fazla tuttuğu için teknik adamlar hırslarından saçlarını başlarını yolarlardı. fransız futbol otoriteleri ise güney amerika tarzında futbol oynadığını ileri sürerek onu sık sık eleştirirlerdi. ne var ki, 58 dünya kupası'nda gazeteler onu ideal on bir arasında gösterdiler ve o yıl avrupa'nın en iyi futbolcusuna verilen altın top ödülü'nü kazandı.
futbol onu sefaletten kurtardı. polonyalı bir göçmen ailenin çocuğu olan kopa, futbola madencilerin kurduğu bir takımda oynayarak başlamıştı. o zamanlar noeux kömür ocaklarının tünellerine babasıyla birlikte güneş batarken giriyor ve ertesi gün öğleden sonraya kadar çıkmıyordu.