ilk basımı 1997 olan eduardo galeano'nun "gölgede ve güneşte futbol" kitabından;
gazeteler onu 58 dünya kupası'nın en iyi oyun kuran futbolcusu olarak göstermişlerdi. brezilya karmasının belkemiği sayılan didi, ince bedeni, uzun boynu ve heykel gibi duruşuyla sahanın ortasına dikilmiş bir afrika fetişini andırırdı. çim sahaların mutlak hâkimiydi; bulunduğu yerden sahanın her tarafına zehirli oklardan farksız şutlar gönderirdi.
takım arkadaşları pele, garrincha ve vara tarafından golle sonuçlandırılan paslar verdiği gibi, zaman zaman kendisi de gol atardı. özellikle uzaktan çektiği şutlarla kalecileri gafil avlardı: ayağının kenarıyla vurduğunda, top falso alarak döner, döner ve sonra tıpkı rüzgâra kapılan kuru bir yaprak gibi yön değiştirerek kalecinin hiç beklemediği bir köşeden ağları bulurdu.
didi top hakkında şöyle diyordu:
"aslında koşan ben değilim, koşan o" didi'ye göre top canlıydı.
roberto moura'dan naklen;
"ben topa karşı her zaman sevecen davranırım, ona sevgi göstermeyecek olursanız size itaat etmez. top bana doğru geldiğinde ona hükmederim, bana hiç karşı gelmez. benden uzaklaşacak olduğu zaman da, 'gel kızım,' derim, o da tıpış tıpış gelir. ona tekme de atsam bana her zaman bağlıdır. karıma nasıl sevgiyle davranıyorsam ona da aynı şekilde sevgiyle yaklaşırım. ona sevgi duymak gerekir, aksi takdirde ateşle oynuyorsunuz demektir, ona kötü davranırsanız sizi sakat bırakması işten bile değildir. bu nedenle her zaman şunu söylerim: 'aman çocuklar, ona karşı daima saygılı olun, sizden sevgi bekleyen bir genç kız gibidir o, siz ona nasıl davranırsanız o da size o şekilde karşılık verir."