ilk basımı 2004 yılında olan halil özer'in "galata sarayı efendileri" kitabından;
fenerbahçe stadı her zaman galatasaraylı oyuncular için korkulu bir rüyadır. hiçbirisi orada oynamak istemezler. hatta kadıköy'e bile geçme taraftarı değillerdir. fenerbahçe maçları öncesi hep strese girerler. o stattan hep ürküntü duyarlar. ama bunu hiçbir zaman açığa vurmazlar. fenerbahçe seyircisini sevmezler. maç sırasında gözleri ve kulakları hep tribünlerdedir. bu korkuyu asla dışavurmazlar. ama içlerinde vardır. örneğin hagi bunu defalarca söyledi: "o stada gidince kötü şeyler hissediyorum." terim zamanında bu korku biraz kayboldu. ama asla tamamen kaybolmadı. hele terim'in ikinci yılında kadıköy'de yine bir fenerbahçe maçı vardı. o gün de terim'in doğum günüydü. maçı fenerbahçe kazandı. bir anda tüm fenerbahçe tribünleri "iyi ki doğdun fatih terim" diye bağırınca her-kes şaşırdı. terim bu olayı daha sonra şöyle anlatıyordu:
'inanın kızamadım. o kadar kurnazca ve zekice bir şey bulmuşlar ki helal olsun doğrusu. ne küfür, ne hakaret. kızmak için hiçbir şey yoktu ortada. elbette kızdım. ama tepki gösteremezdim. gösterirsem ayıp olurdu" diyordu.
onun göstermediği tepkiyi müfit erkasap gösterdi. soyunma odası çıkışında fenerbahçe taraftarı biraz işi abarttı. soyunma odasına giren davullu taraftarlar aynı sloganı atmaya başladı. terim bir anda taraftarlar arasında kaldı. bunu gören müfit erkasap dayanamadı ve taraftarlara saldırdı. ama orada bulunan polis hemen taraftarları uzaklaştırıp ciddi bir olayı önledi.
not: anıda terimin d.günü diyor ama terin d.günü 4 eylül. yani bu maç d.günün bir sonraki günün geliyor..