ilk basımı 2003 olan jimmy burns'ün "tanrının eli: futbolun kayan yıldızı diego maradona'nın yaşamı" kitabından;
maradona'nın yaşamı açısından düşünüldüğünde ise, o haziran ayında meksika'da ingilizlere attığı her iki golün de aslında aynı adama ait olduğu görülebilirdi. ilk gol, artık bir yıldız olduğu halde, kendine bir türlü güvenemediginden hâlâ hile yapma ihtiyacı duyan sokak çocuğu maradona'ya aitti. ikinci gol ise, top kontrolü, sürüşü, dayanıklılığı ve vuruşlarındaki isabetin karışımından oluşan olağanüstü becerilerini, sahalarda eşi benzeri görülmemiş bir başarıya dönüştüren tanrı vergisi bir yetenege sahip olan maradona'ya aitti. meksika'daki turnuvada, bodur tıknaz maradona, hâlâ kendisini markaja alan bütün futbolcuları geçebilecek kadar çevikti; oyunu okuyuşu ve doğaçlama hareketleriyle en olmadık boşluklara dalmadığı zamanlarda verdiği mükemmel paslarla takım arkadaşları için olağanüstü pozisyonlar hazırlıyordu. o pozisyonda daha az kaliteli futbolcuların ellerini kullanmaktan başka bir çaresi olmayabilirdi. maradonatıın trajedisi ise, sahip olduğu deha o golü ellerini kullanmadan atmasını sağlayacak olsa da, kendisinin eliyle atması ve sonra da harektini haklı çıkarmak gerektiğine inanmasındaydı.