bir de legia için «sert futbol oynamaz» demişlerdi. maçı görenler allah için söylesin. iri kıyım futbolculardan kurulu polonyalılar bir de sert oynasalardı! hep beraber «maazallah» diyelim. o takdirde saha salhaneye döner ve galatasaray lige çıkartacak oyuncu bulamazdı.
sertlik ne kelime: kıyasıya tekme atıyor legilılar. orta avrupanın ea nazik ve centilmen milletinden doğrusu böyle kasdi hareketlere kaçan bir oyun beklemezdik. yakıştıramadık...
hani bizim candemir dahi dünkü oyunda nâzik kaldı. gerçi legia, teknik, fizik üstünlüpü ve top bilgisi bakımından zaman zaman iyi örnekler verdi. bunu inkâr edemeyiz. müdafaa oynamasına rağmen iki topun direkten dönüşü, bir yüzdeyüz gollük şutu turgayın çelişi, bir de sağacığın üç pastan topu dışarı atışı gole gitme sanatını bildiklerini de ortaya koydu.
galatasaray, son yıllarda göremediğimiz bir hırs ve azim içersinde maça asıldı. metin’in şahâne hareketlerine forvetteki diğer elemanlar ayak uydurabilmiş olsaydı sarı - kırmızdılar sofya veya üsküp’te bu zorlu takımla bir daha oynamak mecburiyetinde kalmazlardı.
peki, galatasaray üçüncü maçta ne yapar? bizim bu soruya vereceğimiz cevap, «aynı oyunu çıkarırlarsa üçüncü tura geçerler, aksi takdirde legia, sarı - kırmızılıları hem döver, hem de yener.»