dün seyrettiğimiz holanda takımı kendisinden beklenen oyunu gösterememiştir. fakat (w) sistemini metodik olarak tatbik etmek isteyen holanda takımı bize zaman zaman uzun paslarla ingilizlere has bir sistemin hususiyetlerini gösterdi.
şurası muhakkak ki birçok avrupa memleketlerinin takımları son harbin doğurduğu mahrumiyetlerin tesiri altında bulunuyorlar. bu memleketler arasında hallandalıları başta sayabiliriz.
bununla beraber 1948 londra olimpiyatlarında muvaffakiyetli maçlar yapan holanda milli takımını feiyenoord’un dünkü oyuniyle ölçmemek lâzımgelir. aynı sistemi çok daha iyi tatbik eden millî hollanda ekibi, avrupa memleketleri arasında sayılı bir kuvvet olarak kendisini tanıtmıştır.
feyenoord’luların bugün sadaya alışarak ankaragüçlülere karşı daha verimli bir oyun çıkarmak, hattâ netice almak istiyecekleri muhakkaktır. ilk maçlarında muvaffak olamayışlarını saha yabancılığında ve ilk defa değişik bir iklimde oynamalarında aramak lâzımgelir.
gençler birliği takımına gelince, rakiplerine nazaran daha cüssesiz olmalarına rağmen çıkan fırsatlardan istifade etmesini iyi bildiler. hatları arasında boşluğu doldurmakta rakiplerine nazaran noksanları olmakla beraber canlı oyunlariyle bunu telâfi edebildiler.
açıklarının süratli oluşu ve topu yerden oynamaları dünkü galibiyetlerinde ballıca âmil oldu. topu ayaklarında fazla tutmadıkları zamanlarda takipleri için tehlikeli oluyorlardı.