eski trabzonspor başkanı sadri şener, futbol extra dergisi'ne yaptığı açıklamada şike süreci ile ilgili olarak yaşananları adeta gün yüzüne çıkardı.
(...)
“başbakan işe karışmadı”
3 temmuz sürecine girelim yavaş yavaş… aziz yıldırım’ı aldılar. nezarete götürdüler. siz bazı şeyler söylediniz. başbakan ile görüştünüz mü?
başbakan ile görüştüm. dedi bana ki, çok sert demeçler veriyorsun. dedim ben de, burası trabzon, ne yapayım. ben de ondan ricada bulundum, karışmasanız bu işe iyi olur, diye. hakikaten de karışmadı. öyle böyle bugüne geldi. ama kupanın verilmesinde, siyaset de var…
trabzonspor başkanı olduktan sonra, başbakan ile konuşmalarınız, ne çehrede olmuştur?
daha çok yatırım ile ilgili konuştuk. stat ile ilgili konuştuk. o yönde bize yardımları oldu. 20 trilyon para harcadım avni aker’e… ben geldiğimde, orada fareler dolaşıyordu. sonra uefa’dan teşekkür plaketi aldık. bunun 5-6’sını başbakan verdi. sağ olsun. geri kalanını kulüp bütçesinden aldık. diyorsun ki 170 trilyon borç var… e parayı buralara harcadık. yeni, 1461 binası yaptık. türkiye’de hiçbir kulüpte yok. 2-3 trilyon oraya harcadık. millet zannediyor ki, bunlar öpücükle olmuyor. bunlar parayla oluyor, parayla…
başbakan size telefonda hiç tepki gösterdi mi?
yok, yani… çok sert konuşuyorsun, ortamı germeyin, dedi. ama yardımcı oldu bize. doğruya, doğru. sadece bu kupanın bize verilmesine çok tavır koymadı.
“demirören: abi durumları biliyorsun”
tff başkanı verseydi. siz, demirören’e ciddi destek oldunuz.
yıldırım bey’e biz oy verirken, bu kupayı şart koşmuştuk ama vermedi.
mahmut özgener’i de desteklemiştiniz, onun da tapelerde değişik konuşmaları var.
var. kötü, rezalet…
hadi diyelim özgener’de bi hata yaptınız. ikinci hatayı (demiören) göz göre göre nasıl yaptınız? trabzonlunun trabzonludan başka dostu yoktur, bunu herkes bilir. ama siz bjk başkanını desteklediniz.
kupayı alacağım ama o hesap var…
onlar söz verse de tutmama ihtimalleri çok yüksek. nitekim tutmadılar da…
vermesen, yine seçilir.
neyse, başkanı seçtiniz. demirören’i… kupayı vermedi. demediniz mi ki, yapacağım diye söz verdiğin şeyi neden yapmıyorsun?
dedim. kaç defa… o da gülüyor. abi bilmiyor musun, diyor. yani başbakan böyle istiyor, demek istiyor…
türkiye kupası final maçında soyunma odasına girip, kupayı alın, kalayım, demişsiniz…
öyle bir şey demedim. şöyle dedim, kupayı alın. her şey başka şekil alabilir. alamadılar. her şeyin hayırlısı…
alsalardı, kalacak mıydınız?
yok. düşünmüyordum. olsaydı, şimdi burada keyifle oturamayacaktım. yurt dışında bir yerlerde, bir mahkeme salonunda, bunlarla uğraşacaktım. ama ektiğimizi biçtik. çok güçlü savunmalar yapmasaydık, bu cezalar gelmezdi. ben her yolu denedim. bana kimse, şu yolu denemedin diyemez. her şeyi denedim. sonuçlar da geliyor…
özel konuşmalar
3 temmuz geldi. aziz yıldırım’ı aldılar. sizi de o gün mü sonra mı ne almışlardı…
3 temmuz’da aziz’i aldılar. beni de 4-5 temmuz muydu neydi…
başbakanı veya tff başkanını aradınız mı?
hayır. istanbul’daki eve sabah polis geldi. götürdü beni. 6’da gelmişlerdi.
gelen polisler ne dedi size?
ifadenizi almak üzere sizi emniyete getireceğiz, dedi. savcılık kararını gösterdi. peki dedim. giyindim, gittim. sonra hastaneye gittik, sağlık kontrolü için. sonra nezarete. bir baktık ki herkes orda. polisler çok kibar davrandı bize. giderken dediler ki buraya sizin gibi biri gelmedi. yani orda da pek bir kural yoktu. avukatla görüşebiliyorsun sadece, kimseyle görüşemiyorsun. o da iyi oldu, kim dost kim düşman anladık.
mahmut (özgener) ordaydı. nevzat’ı göremedim, o kıbrıs’taydı.
mahmut özgener ile bir şeyler konuştunuz mu?
mahmut’un biraz şeydi durumu, hoş değildi. ilaç verdim ona, iç bunu dedim. biraz kendine gel, sakin ol dedim. gece yarısına doğru ifademi aldılar, savcıya gittik sabah.
ifadenizi alan polisle ne konuştunuz?
dedim bunlar mı sorular? evet dedi. e dedim bunlar için içeri adam alınır mı? haklısın, dedi. sonra gittik savcıya.
savcı ile ne konuştunuz?
savcı dedi, idari bir şey koymak istiyoruz. tahdit mi ne… 200 milyar dedi, koyuyorum. olur dedim. sonra hakime gittim. hakim dedi, 200 milyarı gece bulamazsın. çıkman için gece yatırman lazım. bunu yurt dışı yasağına çevireyim. sonra itiraz edersin, kaldırırlar. itiraz ettik. kaldırıldı. kardeşim sani de dışarıda hazırlamıştı 200 milyarı. çıkarken de, benim yanımda bir oflu vardı yardımcım. çıktığımı haber verdi. 2 bin kişi karşıladı beni. mahmut’u kimse karşılamadı, çok üzüldü ona.
başbakan rica etti
rize’ye eren ile sercan’ı neden sattınız?
başbakan rica etti. biz de dedik, komşu il. ilişkilerimiz düzelir… doğru da yaptım. 1461’de de iddia yoktu. öyle bir derdim de yoktu. çünkü benim oyuncu yetiştirmem lazımdı. gördüğünüz gibi de yetiştirdik.