tam bir hafta evvel tekrar kendilerine kavuştuğum futbolcularımla ilk antrenmanımı yapmıştım. tutuktular, halsizdiler, yorgundular... antrenman dozunun hafifliğine rağmen sararıp soldular... bu hal karşısında iyice endişelenmiştim doğrusu.
sonra ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci idmanlarla onlarda olağanüstü bir iyiliğe gidiş gördüm. saha içinde ve dışında arzu, azim ve iyi niyet içindeydiler... fakat, bütün bu iyi tutumlarına rağmen bir haftacık içinde istenilen kondisyon kıvamında olamayacaklarını da çok iyi biliyordum. futbolcularımdan, form aslarından hiç şüphem yok. ama, yine de kondisyon meselesi beni düşündürüyor...
oyun tarzımızı tam bu oyunun mânasına uyan şekilde müdafaayı ve hücumu denk düşünen bir 4-2-4 işinde ayarladım. oyuncularımıza teker teker mevkilerinin taktiklerini hatırlattım. hesaplarımın yanlış çıkacağım zannetmiyorum. yeter ki allah, çocuklarıma bugünkü kondisyon kapasitelerinden fazlasını yaptıracak imân versin... onlar da sonuna kadar koşup rakiplerinden üstün kabiliyetlerini gösterebilsinler. on ay sonra ilk maçını göreceğim takımımı heyecan ve sabırsızlık içinde bekliyorum. ileride çok iyi günler geleceğine yüzde yüz inanıyorum. lâkin başlangıcın da iyi olmasını o kadar arzuluyorum ki...