bugün, 8 ve 10 numaralı formanın yeni sahipleri için üç sene önce genç millî takım yetkilileri "bunlar futbolcu olmaz" demişti
doğan şener
sene 1961. beşiktaş'ın ele avuca sığmaz iki jünyoru, istanbul genç karmasında.
hazırlık maçlarından sonra açıklanan genç milli takım adayları arasında yer almadıklarını görünce iki minik beşiktaşlı oturup hüngür hüngür ağlıyor. kendilerini takıma seçmeyen idarecilerin fikri ise şöyle: «bunlar futbolcu olmaz!»
sene 1962. beşiktaş genç takımının 8 ve 10 numaralı bu iki futbolcusu, gene büyük bir şevkle çalışıyor ve kendilerini beğendirmek için didiniyorlar. hazırlık maçlarından sonra genç milli takım kadrosu açıklanıyor. gene isimleri yok. oturup bir kere daha hüngür hüngür ağlıyorlar.
genç milliler. yunanistan'a hareket ederken, son dakikada 10 numaralı futbolcu, bir «turist» gibi götürülüyor. bir defa olsun oynatılmadan getiriliyor.
sene 1963. iki yavru kartal, biraz daha büyümüş, serpilmiştir. birbirlerinden hiç ayrılmayan bu iki arkadaş, oturup ağlamaktansa sonuna kadar mücadele etmeğe karar veriyorlar. bu defa 8 numaralı olana genç millî takım, 10 numaralı olana da amatör milli takım yolları açılıyor.
sene 1964. herkes, beşiktaş birinci takımında şenol ve birol'dan boşalan yerleri dolduran iki delikanlıdan bahsediyor. üç senelik «futbol kavgalarından» başı dik çıkan bu iki genç, geçen hafta fevkalâde oyun ve golleriyle fenerbahçeyi deviren yusuf ile sanlı'dır.
ikiz kardeşler
yusuf ve sanlı'ya «beşiktaşın ikizleri» diyorlar. aslında kardeş oldukları için değil, birbirlerinden hiç ayrılmadıkları için söylenmiş bir söz bu.
yusuf ve sanlı futbola, dört sene önce beşiktaş genç takımında beraber başladılar. aynı mekteplere gittiler. üzüntüleri, sevinçleri de aynı oldu. aynı şekilde parladılar. aynı anda beşiktaş profesyonel takımına yükseldiler. ama geçen sene ayrıldı yolları. yusuf, genç milli takım formasını giyerken, sanlı'ya da amatör milli takım kaptanlığım verdiler. beşiktaş‘ta da ilk defa takıma yerleşen 10 numaralı sanlı idi. ailevi sebepler yüzünden oynaması geciken yusuf da, geçen haftaki şâhâne oyunlarından sonra 8 numaralı formanın sahibi oldu.
üniversitede bir talebe: sanlı
birol, beşiktaştan ayrılırken, «siyah - beyazlı taraftarlar hiç üzülmesin. yerime öyle bir eleman bırakıyorum ki, kısa zamanda beni geçecek.» demişti.
henüz 19 yaşındaki sanlı, birol’un iki yıl önce söylediği sözleri gerçekleştirmek yolunda. bu yıl istanbul üniversitesinin eczacı okulunda ikinci sınıfa geçen sanlı, futbolu gibi zeki, son derelediği, bol bol şut.
tahsiline ortaokul'dan sonra devam edemiyen yusuf'un gıpta ettiği futbolcular: rivera, eusebio ve romen dinamosunun sagiçi dimitru. «rivera gibi oyuncu olmak isterdim» diyor. yerli futbolculardan da suat, sanlı, metin ve birol’u takdir ediyor.
beşiktaş’ın yeni şenol ve birol’u... «ikiz kardeşler»... ne denirse densin onlara, biz sanlı ile yusuf'u türk futbolunun iki körpe yıldızı olarak görüyor ve seviniyoruz...