kimsenin çeyrek finale bile kalacağını düşünmediği yunanistan, avrupa şampiyonası’nda kupayı alarak tarihine altın bir sayfa ekledi.
başından beri söyledik. yunan takımıyla sadece ve sadece fiziki gücü yüksek olan ekipler mücadele edebilir. takım halinde toplu savunma ve toplu hücum uygulayan yunanlılar, formda oldukları zaman kimseye gol fırsatı vermeyeceklerini bir kez daha ispat ettiler.
4-4-2 dizilişiyle sahaya çıkan mavi beyazlılar, oyunun büyük bir bölümünde rakip portekiz futbolcuları üzerinde baskı kurarak topu kullanmalarını önlediler. bu arada figo, ronaldo, deco ve pauleta devamlı topu ezerek adeta yunanlıların ekmeğine yağ sürdüler.
portekizliler şoka girdi
oyunun ilk devresinde iki takımın da etkili bir hareketini göremedik. sanki şampiyon yunanlılar her an tek bir fırsatı kolluyor gibiydiler. ve ikinci yarıda basinas’ın kornerinde 57. dakikada charisteas, akıllı bir kafa vuruşuyla kupayı getiren golü attı. bu golden sonra yunanlılar daha çok toparlandılar, dikkatli oynamaya başladılar ve savunmada etkili olurken, uzun toplarla wryzas’ı ve charisteas’ı gole götürmek istediler.
saha kenarından luis felipe scolari’nin çırpınmaları ile şoktaki portekizli futbolcularını kendilerine getiremedi. brezilyalı hoca, costinha’nın yerine rui costa’yı, pauleta’nın yerine nuno gomes’i oyuna sokarak son bir ümit ışığı yakalamak istedi. ama kimse yunanistan’ın ve otto rehhagel’in şansını kıramazdı.
alın terleri ile, haklarıyla ve dünya futboluna yeni bir oyun tarzı göstererek... komşuyu kutlarız.