portekiz, iyi mücadele ederek finale geldi. ama, altını çizerek söylüyorum, uefa da onun finale gelmesini istedi. dün akşam, frisk’ten başka bir hakem olsaydı, maç portekiz açısından bu kadar rahat geçer miydi, kesinlikle hayır.
ankara’da, gençlik parkı’nın içinde bir lunapark vardı... hala da duruyor... bizim gençliğimizde orada ayrı bir bölüm vardı. kaleye amatör bir kaleci geçer, gelenler parayı bastırıp üçer penaltı atardı. üçünü de gole çevirirsen sana bir hediye verirlerdi veya üç penaltı daha atardın. hakem frisk’i, davids’i ve seedorf’u dün akşam 90 dakika seyrettikten sonra aklıma o lunaparktaki penaltı vuruşları geldi. çünkü bu üçünün de yeri lizbon alvalade stadı değil.
portekiz iki tane karşıya attı, bir tane kendi kalesine. çok da kaçırdı. hollanda teknik direktörü advocaat’ı anlamak mümkün değil. belki o da yaşlı ama, overmars ilk 45 dakikada en çok iş yapan adamdı, kenara aldı.
eskisi gibi vuramıyor
düşünün, son oyuncu değişikliği van hooijdonk. onun etkinliği nerede, serbest vuruşta. son dakikada tam da yerinde, hem de hak etmediği bir şekilde serbest vuruş kazandılar. ama van hooijdonk, duran toplara da artık eskisi gibi vuramıyor. hele topun yerini değiştiremezse...
bakın, hollanda, fransa, italya’ya... kendini yenilemeyenlerin hepsi dışarıda kaldı. futbolda şunu hiç unutmamak lazım. paraya ve şöhrete aç adamı oynatacaksın, onu kullanacaksın. belki onun hırsından, tok olan da faydalanır.
uefa da portekiz’i istedi
portekiz, iyi mücadele ederek finale geldi. ama, altını çizerek söylüyorum, uefa da onun finale gelmesini istedi. dün akşam, frisk’ten başka bir hakem (daha genç, cesur ve gördüğünü çalan) olsaydı, maç portekiz açısından bu kadar rahat geçer miydi, kesinlikle hayır. hakemin de heyecanını kaybetmişini, sallayacaksın. çünkü frisk, 2002 dünya kupası’nda da çok kötüydü.
scolari, isime bakmadan doğru değişiklikler yapıyor. portekiz takımına bir kişilik kazandırmış. ama, o da aynı bizim bazı teknik direktörler gibi, saha kenarında hakemlerle oynuyor, onları seyirciye şikayet ediyor, rakip futbolcuyu seyirciye hedef gösteriyor. tabii bunları siz televizyonda göremiyorsunuz.
bütün bunlar bu isimde bir teknik direktöre yakışmıyor. benim onu seyrettiğim maçlarda, teknik alanı ihlal ederek dördüncü hakeme gittiği en az 10 tane pozisyon gördüm. ama dedim ya, uefa organizatör ülkeye pembe bakıyor. haliyle hakemlere de öyle bakacaklar. bu işler böyle devam ederse, bu tip organizasyonların heyecanı kaybolacak.
çekler hırpalanacak mı?
şimdi benim aklıma bin tane şey geliyor. bu akşam çek takımı, hakem ve rakip tarafından hırpalanacak mı? çünkü, portekizliler çekler’i değil, yunanlılar’ı istiyorlar. yani onların istediği hep tereyağ, kaymak, börek. normal ve eşit şartlarda oynanacak bir portekiz-çek cumhuriyeti finalinden çekler çıkar.
ama, tekrar vurguluyorum normal ve eşit şartlarda bir finalden. belki de çekler’i oraya gelmeden bile boğabilirler. bana hiçbir şey artık sürpriz gelmiyor. çünkü portekiz’e gelen insanları otellerde küloduna kadar soyuyorlar. bazı takımlar da o hale gelirse şaşmayın.