baskın basanın... tanıl bora 05/04/2012 radikal.com.tr
futbol fıkhını çoktandır ihmal ettik. bugünkü meselemiz: hemencecik kullanılan ve rakibi gafil avlayan serbest atışlar. bu baskınlara nasıl bakmalı, bunlar hak mıdır?
cüneyt çakır’ın gayet parlak seyreden uluslararası kariyerinin bu son döneminde sanırım en fazla eleştiri aldığı pozisyon, ekimde yönettiği real madrid- olympique lyon şampiyonlar ligi grup maçında, ( http://www.macanilari.com....Lyon-201120125043--.html) bekletmeden kullanılarak gole çevrilen bir serbest vuruşu iptal etmesi idi. ispanyol basınının muteber yorumcularından guerrero’ya bakılırsa hakem, topa bakmayıp kaleye doğru adımlayarak baraj kurdurmaya giriştiği için pozisyonu süzememişti. oysa real’liler serbest vuruşu doğrudan kaleye vurmak gibi bir niyet beyan etmiş değillerdi, dolayısıyla baraj hazırlık protokolüne geçmek gerekmiyordu. başka bir yorumcu, azpitarte, daha ‘anlayışlı’ idi. o, real’in (mesut özil’in) baraj kurulmasını isteyip istemediğinin tam anlaşılamadığı kanısındaydı.
ta 2007’de lille-manchester united şampiyonlar ligi maçında da çok tartışılmıştı böyle bir pozisyon. lille takımı baraj hizalamakla meşgulken ryan giggs topu kaleye mıhlayıvermişti. lille oyuncuları ayrıca hakemin görüşlerini engellediğini söylüyorlardı. itirazlar sonuç vermeyince lille ciddi ciddi sahayı terk etmişti. bu sezon ingiltere ligi’nin 11. haftasında bolton-stoke maçını hatırlıyorum. henüz 2. dakikaydı. stoke kalecisi asmir begoviç geriye oynanan bir topu penaltı noktası üzerinde bir yerde kucaklayınca, hakem howard webb geri pas nedeniyle çift vuruş verdi. (webb’i hiç bilmeseniz bile 2010 dünya kupası finalinden hatırlayacaksınız.) stoke kalecisi ve savunma oyuncuları hakemle müzakerelere giriştiler ve uzun uzun konuşmaya niyetli görünüyorlardı. o esnada boltonlu klasnic topu hemen istopladı, yanındaki davies’e çıkardı, o da boş kaleye yuvarladı. howard webb stoke’lulara laf yetiştirmeyi bırakıp düdüğünü üfledi ve santrayı gösterdi. o kadar! bu yıkıcı gol, işi 5-0’a kadar götürdü.
real madrid’lileri baraj taassubuyla kızdıran cüneyt çakır, önceki hafta galatasaray-trabzon maçında bu defa ‘liberal’ bir yorum uyguladı. galatasaraylılar bir faul kararına kızmış, itiraz harmandalısı oynarken, durup durmakta olan topa doğru sakin sakin yürüyerek gelen colman, ona kibarca dokunup ilerde başıboş bekleyen burak yılmaz’a yuvarladı, kaleciyle karşı karşıya: gol.
hakemler bu baskın serbest vuruşları, bazen de itiraz yaygaraları koparan takımı cezalandırmak için ‘serbest bırakıyorlar’ sanki!
aslında kural açık: atışı kullanan takım, 9.15’lik mesafenin teminiyle ilgili bir şikâyette bulunmuyorsa, top da durur haldeyse oyunu başlatmakta serbesttir. uğur meleke “kaleye 40 metreden yakın olan her serbest vuruşta hakemin ‘düdüğümü bekle’ seremonisi yapması bence utanç verici”diye yazmıştı, hemfikirim. oyunu sündürenleri ödüllendirmek oluyor bu. sahanın her köşesindeki serbest vuruşların bir gala teşrifatıyla kullanılması, ömür törpüsüdür. takımlar yeniden diziliyorlar, sanki yeni bir santra yapılıyor. bilhassa memleketimizde, atan da karşılayan da hakem de bu protokole alıştığı için, atışı çarçabuk kullananlar çok zaman ‘fetbaz’ gibi görünüyor.
gerçi işin içinde mourinho olunca insan tabii bir fetbazlık sezmiyor değil. cüneyt çakır’ın lyon maçındaki baskın frikiği iptal etmesini nasıl eleştirmişti portekizli kibir ustası: “hızlı bir şekilde serbest vuruş kullanan takımlar var ve bu şekilde goller atıyorlar. rakipten önce organize oluyorlar ve gol atıyorlar. ama bize bunu yaptırmadılar. kimbilir belki bir gün biz de böyle bir gol yeriz ve ‘niye bizimkini saymadılar?’ diye sorarız.” (bilmez miyiz, dünyayı ayağa kaldıracaktır o gün!) düdüğü, barajı beklemeden, rakibin zihnen ve bedenen hazır olmadığı saniyeleri baskın fırsatı olarak değerlendiren bu atışlarda, evet, bir ‘savaş hilesi’ havası eksik değildir bazen. mourinho’nun real’inden, barajın kurulmasını bekler gibi yapıp atışı hemen kullanıvermek gibi bir hain pusu bekleyebilirsiniz, işte o tam hilebazlıktır. onu istemeyiz. ama futbolun içinde bir ‘baskın basanındır’ hukuku vardır. evet, mourinho’nun dediği gibi hızlı organize olma becerisidir. ayrıca oynama niyeti, oynama iştahıdır. haktır.