önce isterseniz ilk 45 dakikayı değerlendirelim. trabzonspor, ilk 15 dakikada mükemmel top oynadı. bizim gibi yılmaz vural da wosz'un klasını iyi biliyor ki, onun başına tolunay'ı verdi. etkisiz kalan bu oyuncu takımını sürükleyemez duruma geldi. ancak, ‘‘atamayana atarlar’’ derler ya, orhan mükemmel iki hareket sonrası topu 2 metreden kaleye gönderemeyince, trabzonspor'un şansı döndü. arkasından da bochum'un golü stickroth'la geldi. bu trabzonspor için gerçekten bir darbe oldu. ama yılmadılar, hami'nin bomba gibi füzesini kaleci ancak çelebildi. misse de kaleye gönderdi.
skor eşitlendikten sonra yine bir defans hatası bu kez juran affetmedi. 2-1'lik skora rağmen trabzonspor yine çok pozisyon buldu. hele hami'nin bir füzesini kaleci gospodarek'in çıkartabilmesi gerçekten mucizeydi.
ikinci yarı mı? eğer bir takım rakip takım 10 kişi kalmış olmasına rağmen kalesinde peşi sıra goller görüyorsa, demek burada bir arıza var. yazık ettiler trabzon'a. artık bundan sonrasının çözümünü de bazı fikirler üreten gazeteciler bulacak. trabzonspor, kimsenin seyahat acentesi değildir. yer dar olduğu için detayına girmiyorum. ama önümüzdeki günlerde bazılarına çok ağır hesap soracağım. çünkü avrupa'da bunca yıldır böylesine rezil bir görüntü yaşamadım.