ben galatasaray' ın elindeki iki farklı bir galibiyeti bu kadar ucuza kaptırdığını görmedim.
aksine,iki farklı yenik durumdan beraberliğe varışını görmüş,alkışlamışlardanım. alın terinin bilek güçünün ve takım arkadaşlığı inancının başarıya ulaştığı öyle maçlardan sonra da şöyle demişimdir:" galatasaray bir dev gibi karşısına dikilen "mağlubiyetle" dövüştü ve kazandı. demek ki o bir devirmiş!
galatasaray bu maçı 3 - 1 kazansaydı diyeceğim şu idi: "galatasaray'ın bu galibyet hiçde hakkı değildi." gençlerbirligi'nin gerçekten genç tertibi berabelikten mağlup duruma düştüğü sırada herkes aynı sözü söylüyor ve " şu iki farklı sonuç galatasaray'ın hakkı değildi" diyordu. ama sahada,, özellikle ikinci yarıda futbol oynanıyordu ve iyi oynayan değilde,kötü oynayan parayı topluyordu.bu futbol haksızlığını düzeltmek şüphesiz bizim elimizde değildi,gençlerbirliği yakasına yapıştı "şanslı rakibinin" arka arkaya tokat atar gibi "iki gol atarak" en azından layık olduğu beraberlği geri aldı.
galatasaray henüz 3.dakikada ayhan'ın pasından faydalanan uğur'un kolay kolay başarılamaz bir yerden çıkardığı şutla 1 -0 öne geçmiş ve durmuştu.gençlerbirliği ise futbol sahalarına hele böyle bir büyük bir maça göre çok körpe delikanlılarıyla rakibini yormaya başlıyordu ilk yarı 1 -0 bittiği sırada galatasaray ikinci bir gol fırsatı yakalamış değildi.ikinçi yarıda ise çok şeyler olacaktı sahada. 59. dakikada bir frikikten burhan'ın ustalıkla sola gönderdiği topa sol haf hayrettin sıçrayaçak ve kafa golü turgay'ın kalesine ihtar mektubu gibi yapışacaktı. artık galatasaray diye bir takım kalmamıştı sahada.bir keresinde tuncer'in boş kaleden çıkardığı gollük vuruş,ötekinde turgay'ın kornere attığı şut,bir başkasında defansın karışıklığında patlayan bomba gençlerbirligi'nin neyi aradıgını ortaya koyan olaylardı.seyircilerin gençlerbirligi'ni alkışladığı sırada metin'in kafayla aşırdığı topa galatasaray'ın sert,fakat iyi niyetli delikanlısı ergün girdi ve sakatlanma pahasına galibiyeti sağladı.bunu yine metinin pasına fişek gibi dalan yılmaz'ın gerçekten alkışlanır şutu takip edecek ve bazılarına göre durumu 3-1'e getiren bu golle maç bitecekti.oysa ki tamamen aksi şeyler geçiyordu sahada ve hayrettir iki farka boyun eğmeyen başkent takımı yakasını bırakmıyordu rakibinin. oyunun bitmesine üç dakika kala gençlerbirligi gösterişsiz santraforunun yerden,ama köşeye,ama turgay'ın atlayıp,tutabileceği köşeye attıgı hafif şutla ikinci golünü atacak ve aynı futbolcu bir dakika sonra dogan karambolde turgay ve arkadaşlarına golle birlikte bir de güzel ders verecekti ve g.saray için iyi ki maç bitiyordu, yokda 5 dakika daha olsa!