kayan yildiz!.. 90 dakika kosuyor, assist yapiyor, gol atiyor. daha ne yapsin?
buyuk profesyonel hagi, lokum gibi paslari verirken, ayni zamanda hakemi de etki altina almaya calisiyor. rakipleri sinirlendiriyor, tabii cok konustugu ve asabi oldugu icin de kendisi de kart goruyor. gorunen o ki ceza sahasina yakin bolgelerden atilan frikikler hagi'yle cok tehlikeli oluyor. keza kornerleri de unutmayalim. forvette arif hareketli oynayinca b.hakan zaten cok deplase oldugu icin besiktas'in defansindaki uyumu kolaylikla bozdular. g.saray, devamli uzun paslari tercih ederken, kartal bunun onlemini almakta gecikti. filipescu bizce iyi bir gorev adami. turkiye'nin en iyi sol iclerinden birisi olan serdar'i ilk yari sahadan sildi. haftalar ilerledikce tugay'in oyundaki agirligi artiyor.
bizce cuma gunu stratejisini cok iyi belirleyen terim'in en buyuk hatasi arif'in oyundan erken alinmasi idi. oyundan cikana kadar vedat ile amokachi'yi eslestirmek olumluydu. daniel'in geriye gelmeyi sevmedigi bilindigi icin markajsiz olarak ileri cikan vedat'tan faydalanmak mumkun olabildi. vedat deyince hatirlatmadan gecemeyecegiz. ıngiltere'yi mum ile aratiyor.
besiktas deyince takimi bir yana sergen'i bir yana koyuyorduk. sergen buyuk bir hizla parlayan 'yildiz' liktan sonen yildizliga dogru irtifa kaybediyor. besiktas sergen ile 10 kisi oynuyor. tum sezon canakkale dardanel maci ve fener'e attigi gol disinda takima gram faydasi olmadi. bizim bildigimiz rasim hoca, bu duruma daha fazla tahammul etmez.
ılk yari serdar ve zlatko yankov da cok etkisiz oynayinca orta saha tumu ile galatasaray'a terk edildi. alpay'in adam adama oynadigi b.hakan 2 gol atti, rahim'in tedirginligi ise cabasi.
bu da ister istemez su tespiti zorunlu kiliyor, "besiktas'in az gol yemesinin nedeni defansin degil mrmic'in basarisi." yaklasik bir haftadan beri dogru durust idman yapamayan ve sol ayagi ile topa vuramayan hirvat kaleci dun sakat sakat oynadi ve k.hakan ile arif'in sutlarini muhtesem karsiladi. besiktas'ta alni opulesice bir oyuncu da ertugrul. neymis agirmis, neymis gol bolgeleri disinda yokmus. ıkinci yari orta sahaya cekildikten sonra besiktas, o ana kadar cok kotu oynadigi bir maci dengeledi. hatta galibiyet sansi yakaladi. oktay mucadeleci, daniel amokachi etkisizdi.
sonucta aradaki 4 puanin korunmasi kartal'in yarisin icinde kalmasi sonucunu dogurdu. neticeye de iki takimdan ziyade fener sevindi, trabzon sevindi.
eski dostlar!.. fakat bu takimin art arda gelen basarisizliklari "eski dostlarla da yolumuz ayrildi birer birer." ifadelerine bu yildizlari mahkum etti. onlar su anda turk futbolunun kayan yildizlari durumundalar. fenerbahce'den sonra milli takim'dan da kopan bu degerli oyuncular bugun nasil oynayacaklar sorusu akillari mesgul ediyor. her haliyle kirgin bir oguz'un elinden alinan imparatorluk unvani, aykut'un kralligi, emre'nin hircinligi, gerson'un sempatisi ya tamamen gomulecek, unutulacak ya da bir guzel isilti olarak parlamaya devam edecek. bugunku mac asla bir hesaplasma olmayacak. dilegimiz kucaklasma olur. turk futbolcusu yillarca hizmet ettigi takimlara karsi oynamada duygusalligi maalesef asamiyor. bugun de bunu yasamak soz konusu. aykut sakat oldugu icin oynamayacak. transferde, aciklamalarda oguz vekaletini milli takim'da oldugu icin aykut'a vermisti. bu defa ciddi bir vekalet oguz'da olacak. bakalim bu agir sorumluluk, duygusallik oguz'un oyununa nasil tesir edecek. her seye ragmen turk futbolunun bu nadide yildizlarina stadi dolduranlar gereken sevgiyi ve coskuyu gostereceklerdir.
fenerbahce cuma gunku derbyden karli ciktigini bu maci alarak gostermek icin isi ciddi tutacaktir. hogh'un problemi, tayfun'un devreyi kapatmasi geriden gelenler icin ozellikle bu mac ve rapid karsilasmasi goz onune alindiginda onemini artirmaktadir. k. saffet, m. dogan'in yerlerini saglamlastirmalari, haftalardir susan gol ayaklarinin prangalardan kurtulup patlama yapmalari hakli beklentileridir.
ılk yarinin son haftalarinda ipi lider olarak goguslemek isteyen fenerbahce icin bu mac hic de kolay olmayabilir. ılk dakikalarda atilacak bir gol ıstanbulspor'a bir galatasaray hizmeti daha yasatabilir. ıstanbulspor bir yildizlar toplulugu fakat henuz bir takim degil, once takim oldugunu ortaya koymasi da pek kolay degil. problemli ogrenciler sinifinda huzur ve basari kolay yakalanamaz. takimdaki oyuncularin ciddi problemleri var.
fener'den, besiktas'tan ayrilanlar uzun mucadele sonrasi alinan engin'ler, uyum saglayamayan yabancilar, degisen hocalar ıstanbulspor'un daha cok basini agritacak gibi. hani bir sarki vardi: "parayla saadet olmaz." diye bu sarki bir-iki yil daha soylenmeye devam edecege benziyor.
her seye ragmen bugun ıstanbul'da guzel bir mac, eski dostlarin kucaklasmasini seyretmek icin taraftarlar tribunleri dolduracaklar. sinirine hakim olan, disiplinden kopmayan maci kazanan taraf olacak.
her sey dostca bitti galatasaray ile besiktas arasinda yillardir suren ezeli rekabetten beraberlik cikti ama her seyden onemlisi macin sonunda kazananin dostluk olmasiydi.
ligin iki buyuk devinin mucadelesinde gol ayaklari ikiser ikiser patlarken; mac sonunda cikan sonuc belki de herkes icin en hayirlisi olmustu.
ıstanbul- turk futbolunun iki guzide ve dost kulubu galatasaray ile besiktas'in ligin son derbisindeki mucadelesinin ardindan yine dostluk kazandi. birbiri ardina aldigi farkli gali biyetlerle ligde rakiplerinin adeta korkulu ruyasi olan sari-kirmizililar ile haftalardir kalesinde gol gormeyen ve yine ezelli rakibi gibi zirvenin tartismasiz buyuklerinden olan kara-kartal'in puanlari paylastigi macin yankilari da suruyor.
macin iki golcusu yine iki gol atarak klaslarini bir kez daha gosterirken,sahanin adindan en cok soz ettiren ismide hic kuskusuz hakem metin tokat oldu. verdigi ve vermedigi penaltilarla derbinin en zor gorevini ustlenen tokat macin sonunda her iki takim tarafindan da elestiri aldi.
galatasaray'in aldigi beraberlige ragmen liderligini korumasi mac sonundaki en buyuk tesselli olurken,besiktas cephesinde ise beraberlik normal sonuc olarak karsilandi.
ligin iki devinin mucadelesine attiklari gollerle imza atan hakan ve ertugrul ise adeta bir kez daha "bu dostluk bitmez." diyorlardi.
besiktas-galatasaray mucadelesinde iki ezelli takimin rekabeti kadar bir baska ilginc rekabet daha yasandi. lig oncesi milli takim'da birlikte gorev yapan fatih terim ve rasim kara ikilisi ilk kez bir lig mucadelesinde galatasaray ve besiktas'in basinda teknik adam olarak karsi, karsiya geldiler. milli takim'in iki basarili isminin ligdeki ilk karsilasmalari da yine dostluklari gibi berabere bitti ve "usta kim, cirak kim" sorusunun cevabi da bir baska randevuya kaldi. ancak futbolseverler bu iki yerli teknik adamimizin, taktik, motivasyon, her mevkiye eldeki en iyi adami yerlestirme ve oyuncu degisikligi konularindaki ustaliklarini gipta ile izlediler. terim, besiktas'in ele avuca sigmayan nijeryali'si amokachi'ye oyle bir kilit vurdu ki, siyahi oyuncu son bir kac dakika haric sahada hareket edecek alan bulamadi. terim'in adam adama markaji on plana almadan pres gucuyle rakibi kilitlemesi, kara'nin da ikinci yaridaki manevralariyla takimini canlandirmasi iki buyuk takimimizi, iki buyuk hocanin calistirdigini bir kez daha belgeledi.