ilk basımı 2009 yılında olan mehmet yılmaz'ın "samsunspor: kırmızı beyaz siyah" kitabından;
behram kılıç'ın "yarım kaldı hep bir şeyler" başlıklı tanju çolak röportajından;
samsunspor'un o dönemde başarılı olmasına rağmen (iki sezon art arda üçüncü bitirdiler ligi) şampiyonluk yakalayamamasını ise "türkiye gerçekleri buna müsaade etmezdi," diye açıklıyor tanju çolak. "hiç unutmuyorum içeride bir orduspor maçı vardı. ilk yarının son maçıydı. kazansak devreyi lider bitireceğiz. hakem oğuz sarvan. biz sürekli saldırıyoruz ama adamların ceza sahasına giremiyoruz. derken 30'larda bir tane attılar. zaten tek atakları da buydu. yine saldırıyoruz, adamlar indiriyor, penaltılık hareketler yapıyor; oğuz sarvan'da ses yok. 88. dakikada ceza sahasına girdim, kaleciyi de geçtim. kaleci beni düşürdü. yüzde yüz penaltı. ama oğuz sarvan korneri gösterdi. 'hoca, bu da mı değil?' dedim. çat diye kırmızıyı çıkarttı. gördüğüm ilk kırmızıydı." (bu arada bu maç için samsun'da hep şu yorum yapılmıştır: oğuz sarvan'ın babası muzaffer sarvan da bir hakemdir ve 1965-66 yılında samsun'da oynanan bir güneşspor maçı vardır ve hakeme tepki gösteren samsunsporlu taraftarlar sahaya inerek muzaffer sarvan'ı darp etmişler ve maçı 3-0 hükmen kaybeden samsunspor o sezon terfi grubuna kalamamıştrr el bette bir komplo teorisidir ama oğuz sarvan için "babasının intikamını aldı," diyenler vardır.)
tanju'ya göre düzen samsunspor'a "dur" demişti. işin bir de diğer yönü vardır. tanju bazı röportajlarında galatasaray'ı tuttuğunu söylemiştir. ikinci yarının ilk maçı da galatasaray'ladır ve şehirde bazı insanlar tanju'nun bilerek kırmızı kart gördüğü yaygarasını başlatmışlardır. "allah'tan devre arasına bir kupa maçı geldi de cezamızı çektik."
galatasaray maçında sahadadır ama bu sefer üzerinde gol atma baskısı vardır. 1-1 biten maçın golünü de atarak "hain" damgasını yemekten kurtulmuştur. o sezon tanju samsunspor forması giyerken polonya ile oynanan ve 1-1 biten hazırlık maçında golünü de yazar.
ertesi sezon da benzer bir kaderi yaşar samsunspor. uzun süre ligi lider götürmesine rağmen son hamleyi yapamaz. ama tanju samsunsporlular için bir efsanedir artık. yeni doğan çocuklara onun ismi verilir; a milli takımın, samsunsporlu fatih ve savaş ile birlikte banko isimlerindendir. romanya ve demokratik almanya'ya da birer gol atar.
yine üçüncü sırada biten o sezonun ardından tanju'nun samsunspor'dan ayrılma vakti gelmiştir. fenerbahçe, galatasaray ve beşiktaş peşindedir. özellikle galatasaray onu çok istemektedir. ergün gürsoy, mehmet ağar, alp yalman sürekli tetiktedir. "ben gitmek istemiyordum. üç defa hasbi ağa'nın fabrikasına gittim. 'hayır,' dedi. 'artık senin gitme vaktin geldi.' bugüne kadar beni hiç kırmayan başkan o gün beni terslemiş ti. ağlaya ağlaya istanbul'a gittim."
kendi iddiasına göre o, bu durumda istanbul'a gider. ancak samsun halkı onun takımı yarı yolda bırakıp gittiğini düşünür. çünkü daha önce "hayalim galatasaray'da top oynamak" şeklinde kesin ve net beyanatları olmuştu. samsunsporlular inanmazlar tanju'nun "gitmek istemiyordum" sözlerine. yine tanju'ya göre "kulübün diğer yöneticileri bu yönde açıklamalar yaparak onu hedef gösterirler."
bugün bile tanju'ya şehirde bir tepki vardır. bunun bir sebebi de tanju'nun 20 ocak 1989'da trafik kazası geçiren samsunspor'u kazadan sonra ziyaret etmemesidir. "kaza günü biz galatasaray ile birlikte izmir'deydik. takımda b. savaş da vardı. kulüp ikimizin de taziye için samsun'a gitmesine izin vermedi. gitmeyince de çok farklı düşünceler ortaya atıldı. çirkin şeyler söylendi. ama ben o kazada sakatlanan emin kar'ın jübile yapması için aracı oldum. kimse bunu dile getirmedi."
dört yıl kaptanlığını yaptığı bu takımda özellikle 1983-87 arası çok güzel günler yaşadığını belirtiyor tanju. muzaffer'den emin'e, savaş'tan orhan'a kadar mükemmel bir arkadaşlık vardır. her gece birinin evinde toplanırlar. fethi demircan, mitroviç ve adnan dinçer gibi hocalarla çalışırlar. "şampiyonluk yaşayabilir miydiniz?" sorusuna ise "mümkün değildi," diye cevap veriyor. "ordu maçında hakemin yaptıklarından sonra bizim o inancımız kalmadı. sokmadılar araya, sokmazlardı da."
tanju, samsun halkının o yıllar kendisini çok benimsediğini söylüyor. "orada gol kralı oldum. o takımın futbolcusu olarak avrupa'da bronz ayakkabı kazandım. a milli takıma gittim. anadolu takımda bu kadar çok şeyi başaran o dönemde başka futbolcu yoktu. ben başardım, çünkü çok çalıştım."
tanju çolak'ın milli takımda ilk oda arkadaşı fatih terim'dir. onu milli takıma alan hoca ise coşkun özarı. uzan onu fatih terim'e teslim eder. ilk maçını macaristan'a karşı oynar. fatih terim, cüneyt tanman, erdoğan arıca, raşit çetiner gibi isimlerle birliktedir ve o ikinci lig'deki samsunspor'un yirmi yaşındaki bir futbolcusudur. üstelik maça ilk on birde çıkmıştır. "hiç unutmuyorum, çok çekingendim. daha çocuktum çünkü. farklı kaybetmiştik ama orada olmak çok önemliydi yine de..."