daha iyi olacağız biz buralara taşınırken, belli bir plan, program içinde hazırlanıp geldik. şenol kardeş diyordu ki, ‘‘ben brezilya'ya yenilmem.’’
4 dakika dişimizi sıksak, yenilmeyecektik de. bir kosta rika maçı oynadık, yine 4 dakika kala gol yedik. 8 dakikada erken taburcu olacağız diye, ödüm koptu. ama bir iddiam vardı, ‘‘çin takımıyla 40 gün 40 gece oynasak, yeneriz’’ diyordum. öyle de oldu. brezilya, kosta rika'yı geçecekti. demek ki, biz hesapta yanılmadık.
16 takımın içindeyiz. gözden kaçmasın, buralarda fransa, arjantin yok. bizim takımımız iyi takım. ilk oynadığımız iki maçta standartımızın çok altında oynadık. ben burada 32 tane takım izledim. iddia ediyorum, benim takımım 25 tanesinden de iyi.
sevinelim ama abartmayalım
şimdi eşleşeceğimiz rakip ya rusya, ya japonya, ya belçika olacak. biz bu üç takımdan da iyiyiz. çocuklar da yol aldılar, ikinci tura kaldılar. ve çok daha iyi de oynayacaklar. yalnız hoş olmayan bir tarafımız var. kart görme özürlü bir takımız. emre'lerin küçüğü çok iyi oynadı. büyüğü de öyle. ama ikisinin de sarı kart cezalısı olması, takım için iyi olmadı.
dünkü oyunda, b.hakan'ın dışında ‘‘kötü oynadı’’ diyebileceğim hiç kimse olmadı. hakan da kötü kere kötü. ‘‘milli takım'da bundan sonra pek oynamak istemiyorum’’ demiş, böyle oynayacaksa zaten oynamasın. rüştü'nün sakatlığı ne kadar ciddi bilemiyorum. ömer kötü oynamadı. ama rüştü bu takıma şart.
herhalde maçın hakemi şimdiye kadar da, bundan sonra yöneteceği oyunlarda da, bu kadar rahat bir maç bulamaz. bu da şu demek, bu maç hakemsiz de oynanırdı. neticede, brezilya'nın yardımıyla değil, kendi ayağımızla işimizi hallettik. yukarıda söyledim, aşağıda bağlayayım. iyi takımız, daha da iyi oynacağız. ama abartmayalım, sevinelim.