fikret arıcan'ın "fenerbahçe'de 59 yıl - büyük fikret" adlı kitabından:
ikinci maçımızı yugoslavlarla yapacaktık.(...) oyun başladı ve 15. dakika geldi. rebii'nin sağ tarafına benim sol tarafıma bir top geldi. ben ilerdeydim. rebii bana doğru koşarken gözleri dönmüş vaziyette, "bırak..." dedi. ben de sanki korkudan bıraktım. hiç kullanmadığı sağ ayağı ile öyle bir vurdu ki, kaleci uçtu fakat gol. rebii yanıma geldi ve alnımdan öptü. tabiatına uygun bir tarzda, "allah senden razı olsun," dedi. bir süre sonra benim sağ ayağıma bir top geldi. solak sayılırım. ancak sağ vurdum. yugoslav kaleci uçtu yine gol oldu: 2-0... bu sonuca biz de şaşırmıştık. ama canla başla oynuyorduk. kalecimiz hüsamettin'in malum şanslarından biri tutmuştu. son on dakika oynanıyordu. kaptan nihat, "fikret... fikret..." diye beni çağırdı. merakla yanına gittim. meğer tuvalete gitmek istermiş. "yerime geç..." dedi. sahadan rüzgar gibi fırladı. ancak yetişip yetişmediğini bilmiyorum. son on dakika ben santrhaf oynadım.