galatasaray, antalyaspor'u yenerken sakın ha, iyi futbol oynadı sanmayın. çok kötüydüler. bu galibiyet, galatasaray'ın yediği golden sonra rakibin paniğe kapılmasından kaynaklandı.
şenol güneş, galatasaray'ın neresinden tehlike geleceğini iyi bildiği için ''anahtar'' olan kişileri, içerden kilitleyerek kapıyı açtırmadı. güneş bir yerde ''ben de eksik olayım, galatasaray da'' diyerek hagi'yi mustafa ile hakan şükür ve ilie'yi de ahmet, nuri ve liberoda oynayan orhan'la kapatmıştı.
hakan şükür, milli maçlardan bu yana g.saray'da istenilen futbolu oynamıyordu. halinde bir acemilik vardı. belki de ilk defa 90 dakika bitmeden fatih terim onu oyundan aldı. top gelmeden oyun kurma düşüncesinde olmayan tugay da ginçev'in sıkı markajında olunca, topu bir o yana, bir bu yana sallayıp durdu. bu geçen zamanda antalya gardını çoktan alıyordu bile. ya orta sahanın ortasında oynayan popescu'ya ne demeli? bir kere topla garantili çıkayım, ver-kaça gireyim düşüncesinde değil. yapmak istese de mevsimler geçiyor. hele hele yenilen golde yapılan ortaya ayaklarını on santim bile kaldırmadı seyretti.
ya filipescu'ya ne demeli? kendi milli takımında bile oynamadı. topu kazanmak için ayağını lütfen açtı, lifi koptu, kimseye sormadan sahayı terketti. tugay'ın attığı gol yan hakemin ikazıyla iptal oldu. bana göre tugay topu elle almıştı. ya volkan'a ne demeli? üstüne gelen bir topu kurtardı, yan toplara avuç içiyle müdahele etmek istedi. yani g.saray, f.bahçe maçında oynadığını dün antalya karşısında kopyaladı.