altın adam demek oluyorki, trabzonspor'da bir kadro zenginliği var. onca cezalıya ve sakata rağmen trabzonspor, bir 11 yaratıyor. ve şekerspor gibi bir takımı ilk yarıda 5 gole boğuyor.
şekerspor'un oyun anlayışı elbette ki, her deplasmandaki takımın oyun anlayışından farklı değildi. ama trabzonspor'un altın çocuğu sahneye çıkıyor, kilometresini bilemiyorum ama bazuka gibi bir vuruşla takımını öne geçiriyor. arkasından da zaten goller geliyor. bunların üçü çetin'den diğeri de hami'den. aslında burada bir gerçek ortaya çıkıyor. o da şu; trabzonspor elindeki elemanları yeterince kullanamıyor. örnek mi?
bir çetin... ümit milli takımı'nda harikalar yaratıyor. ama trabzonspor'un ilk 11'inde her nedense yer alamıyor. işte bu çetin dün akşam trabzonspor'a ilk yarıda 3 gol kazandırdı. üstelik rastgele goller de değil. akıl dolu ve bilinçli... burada sevindirici bir olay daha var. bordo mavililerin defansı rakip takıma hiç gedik vermedi. okan'ından iskender'ine ve mehmet'ine kadar hepsi kademe anlayışı içerisindeydi. nitekim şekerspor sadece bir kez ilk 45 dakikada kaleyi gördü. o da çok pasif bir olaydı.
ama şunu söyleyeyim. artık yılmaz vural dün akşam da gösterdi ki, mutlaka gençlere şans tanımalıdır. şimdi gelelim ikinci yarıya...
bu yarıda trabzonspor'da defans arızaları alabildiğine kendini gösterdi. düşünebiliyor musunuz, şampiyonluğa oynayan bir ekip 15 dakikada tam üç gol yiyor. bunu artık yılmaz vural düşünmeli. haa sevindirici bir olay var. trabzonspor'un arap'ı nihayet bordo mavili takıma gol kazandırmayı başardı. ama şu bir gerçek ki, trabzonspor bunca eksiğine rağmen yine de iyi top oynadı. ve onca gol buldu. iyi ki, trabzonspor'un hami gibi bir altın adamı var.