ben ankara'ya tsyd kupası'nda izlediğim g.saray'ı alkışlamak için geldim. ama ne yazık ki, g.saray alkışlanacak bir oyun oynamadı. bana göre hatta ve hatta kaleci volkan'ın dışında tüm oyuncular yuhalanmalı ve ankaragücü ayakta alkışlanmalı. başkent takımı kaleci adnan'dan sol açık hasan'a ve sonradan oyuna giren genç oyuncuları ile müthiş bir mücadele örneği verdi. inanılır gibi değil, görmek lazım. gencecik ankaragücülü futbolcular, o ünlü g.saray takımını bir iki pozisyonun dışında sahadan sildiler.
popescu hazır değil. sahada dolaşan bir baston. kariyeri çok iyi, onu hepimiz biliyoruz, ama ya dün akşamki maç. fatih'e bir sözüm var. g.saray defansı çizgi halinde oynamaz fatih. ankaragücü iki net gol pozisyonu yakaladı. ikisi de defansın derinliği olmamasından. fatih bir daha bu goller kaçmaz ve g.saray sahadan mağlup ayrılır. diyebilirsiniz ki, g.saray da gol kaçırdı. o da doğru, ama g.saray zaten takım olarak, isim olarak ankara'ya gol atmak, kazanmak için gelmedi mi? bir iki karambolün dışında g.saray'ın yüzde yüz net kaçırdığı, tek bir pozisyon var, o kadar. ben dün akşam suat'ı, ergün'ü, b.hakan'ı, ilie'yi, tugay'ı, filipescu'yu tanıyamadım. futbolcuya benzeyen üç kişi vardı; kaleci volkan, bülent ve fatih. ankaragücü'nde ahmet, yılmaz, hayati, yıldıray ve baidoo hayatlarının oyununu oynadılar. özellikle siyahi baidoo'ya hayran oldum. hani elimde olsa, hemen alır g.saray'ın her mevkiine koyarım. hakem ilhami kaplan iyi maç yönetti. bir iki ters faul düdüğünün dışında büyük hatası yoktu. tankaragücü'nü kutluyorum. müthiş bir mücadele örneği verdiler ve hakettikleri puanı aldılar. g.saray'a şimdi oturup ‘‘ben niye bu kadar kötü oynadım?'' diye düşünmek kalıyor.