bir futbol takımı tabii ki, 11 kişiden oluşur. ve o futbol takımının başarıya ulaşması için kalecisinin en azından eline gelen topları tutması lazım. bizim volkan ne yazık ki, dün akşam maçı hediye eden adamdı. galatasaray, oyuna iyi başladı. golü de attı. uzun zamandır golle buluşamayan b.hakan kendine has stiliyle hagi'nin kornerine kafayı yapıştırınca, galatasaray için iyi bir dönemin başlayacağını zannettim. ama nerede? volkan, bir gol yedi inanılır gibi değil. o topu tutmak için kaleci olmaya gerek yok. bir defans oyuncusu ayağıyla stop eder. gelelim yediği ikinci gole volkan'ın... gençlerbirliği'nin kafa golünde volkan kalede uyuyor. hadi neyse dedim... galatasaray ikinci yarıda dengeyi kurar diye düşündüm. nitekim, bu defa rakip kaleci kubilay'ın hatasından hakan beraberliği sağladı. futbolun kuralı şudur. arkadan gelen, beraberliği yakalayan, galibiyeti de yakalar. ama nerede? bizim volkan, bir korner topunda havaları dövdü ve galatasaray da kalesinde üçüncü golü gördü. benim merak ettiğim şey şu... ilk yarıda böylesine hatalar yapan ve tabii ki haliyle morali bozulan volkan'ı fatih çıkarmalıydı. fatih'in ikinci hatası da defans kuruluşundaki inadından vazgeçmemesidir. galatasaray tek hat üzerinde oynuyor. bunu haftalardır yazıyorum. başka yazan arkadaşlar da var. tek hat üzerinde oynayan galatasaray defansı, aradan gelen her rakip hücumunda oyundan düşüyor. nitekim, dün gece de düştü. gençlerbirliği forvetleri biraz dikkatli olsalardı, volkan hata yapmadan da kazanabilirlerdi. ipin ucu kaçtı gibi. bunu yakalayacak olan da fatih terim ve futbolculardır. gençlerbirliği defansını ve özellikle ceremi ile onat'ı kutlamak isterim. metin diyadin takımını çok iyi yönetti. orta sahanın beyni... aferin metin'e... kazananın bileğini, elini sıkacaksın. ibrahim aksoy, hakemliği bıraksın. hilmi ok, bu hakemi banttan özellikle izlesin. çaldığı her düdük hakem düdüğü değil, eyyam düdüğü.